BELA VE MUSİBETLER

MEDENİ GÜNER


İnsan bazen hayatın keşmekeşliği içerisinde kaybolur. Manadan uzaklaşır. başına gelen bela ve musibetlerden, hastalıklardan dert yanar. “Neden bunlar başıma geldi? Bunu hak edecek ne yaptım?” diye şikayette bulunur.  Rabbine farkında olmadan isyan eder.

         Misafir olduğu dünya hayatında en mükemmeli arar. Hep haz peşinde koşar. Cenneti dünyada yaşayacağını sanır. Ölümün kendisinin çok uzağında olduğunu düşünür. Beyhude çabalar durur. Mutlak mutluluğu bulacağını sanır, aldanır.  İradesini nefsin eline bırakır.  Ta ki kısa ömür süresi bitene kadar.  Geriye dönüp baktığında ya” elhamdulillah” diye  “oh” çeker.  Ya da “aldandım, nefsime zulmettim.” diye derinden bir “ah” çeker. Yaratılış amacının  farkında olmadan yaşadığı için lezzet diye tattığı zevkler, ileriki zamanlarda ona elem verir., Ruhunu acıtır.

         Üstad Bediüzzaman Hazretleri Hz Eyyüp(a.s.)’ın  kıssasının hikmetlerini sıralarken şöyle der.  Bilindiği gibi Hz. Eyyüp (a.s.) hastalıkla imtihan edilen bir peygamberdir. Hastalığa karşı göstermiş olduğu sabır ve metanet onu Allahın övgüsüne layık kılmıştır. Hz. Eyyüp (a.s.) hastalanıp yatağa düşer. Vucudu kurtlanır. Ta ki, kurtlar onun diline musallat olur. Pek çok yara bere içinde epey müddet kaldığı halde o hastalığın azım ve mükafatını düşünerek sabır gösteren ve Allaha şifa için dahi utanıp el açmayan Eyyüp (a.s.), ne zamanki kurtçuklar diline musallat olup zikrine mani oldu. Rabbine iltica ederek "Rabbim zarar bana dokundu" diye  Rabbinden dilinin iyileşmesi için dua eder. Yüce Allah ona şifa verir. Ve eski halinden eser kalmaz.

         Hz. Eyyüb(a.s.)’ın zahiri hastalıklarına karşın bizim kalbi ve ruhi hastalıklarımız vardır. İç dışa , dış içe tebdil edilirse belki bizler Hz. Eyyüp(a.s.)'dan daha ziyade hastalıklı görüneceğiz. Çünkü işlenen her bir günah, kafamıza giren her bir şüphe kalbimizde ve ruhumuzda derin yaralar açar. Hz. Eyüb'ün yaraları onun kısa dünya hayatını tehdit ediyordu. Bizim yaralar ahretimizi yani ebedi hayatımızı tehdit ediyor. Nasıl ki o güzel nebinin yaralarından neşet eden kurtçuklar, onun lisanına hücum ediyorduysa bizim günahlardan hâsıl olan vesveseler, ihtiraslar, iman mahalli olan kalbimizde yaralar açıyor, İmanı zedeliyor, kalbi siyahlandıra siyahlandıra katılaştırıp imanı çıkartıyor. Allah muhafaza iman kalesini kaybeden neyi kazanmış olur ki...

         Aslında insanın başına gelen musibet ve belalar insanın imtihanı için var edilmiş ölçüm araçlarıdır. Bununla rabbimiz salih kullarını, sapıtmışlardan ayırır. Üstad Bediüzzamanın deyimiyle şu üç yönüyle insanın musibet ve hastalıktan şikâyet etme hakkı yoktur.

Birinci yönüyle; yüce Allah insana giydirdiği vücut libasını keser, biçer ibret alınsın diye insanların istifadesine sunar. Yani esmasını, hastalıklar üzerinde kullarına gösterir. Şafi ismiyle şifa verir.  Kuluna şükrettirir. Rezzak ismiyle doyurur. Övgülerin yalnızca kendisine yapılmasını ister.

İkinci yönüyle; hastalık ve musibetler dünya hayatının imtihan süreçleridir. İmtihan hayatında hizmetler vardır zorluklar vardır. Burası mükâfat yeri değildir. Çekilen sıkıntı ve eziyetlerin mukabilinde, kul salih kimse ise çektiği sıkıntıların karşılığında kat kat mükâfat görecektir. Belki çektiği bir saatlik sıkıntı, bir gün ibadet hükmüne geçer. Günahlarına kefaret olmuş olur. Ahiret azığını ziyadeleştirir. Bu durumda hastalık külfet değil nimet olmuş olur ki buna da şükredilir. Şikâyet edilmez.

Üçüncü yönüyle; insan bela, hastalık ve musibetlerle pişer, olgunlaşır, kemale erer. Acziyetini görür. Rabbinin yüceliğine boyun eğer. Kendisinin muhtaç iken Allahın ihtiyaçları giderdiğini yaşayarak anlar,  kulluğun bilincine varır. Nitekim zahmet ve meşakkat anlarında Allah daha çok hatırlanır. İbadet ve taat artar. Bu anlamda Allah’ı hatırlatması babında başa gelen musibet ve hastalıklar kul için Yüce Allahın bir ihtarı, belki de bir iltifatıdır. Bu sebepten şekva etmek değil, şükür etmek gerekir.

O zaman gelin hep beraber üstadın deyimiyle Elhamdulillahı Ala kulli Hal (Her durumda Allaha hamd olsun) diyelim. Keder ve üzüntüden kurtulalım

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
Diğer Yazıları

Makaleler

Hava Durumu


VAN