İdlib’e yönelik işgal girişimi protesto edildi
İdlib’e yönelik işgal girişimi protesto edildi
09-09-2018
Okunma: 1207
İdlip’te sıkışıp kalmış olan milyonlarca insanı katletmeye hazırlanan zalimleri tel’in etmek üzere STK’ların oluşturduğu Düşünce ve İnanç Platformu tarafından bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
Atatürk Parkı girişinde saat 17:30’da bir araya gelinen basın açıklaması öncesinde Özgür-Der yönetim kurulundan Mehmet Şat tarafından bir konuşma yapıldı. Şat, İdlip’ten önce Halep, Doğu Guta ve Dera’da yapılan tahliyeler sonrası milyonlarca insanın güvenli bölge olarak gösterilen İdlip’e sığındığını belirtti. Bununla beraber gelinen süreçte İdlipli kardeşlerimizi, terör bahanesiyle öldürmeye hazırlanan zalim Rusya, İran ve Esed rejiminin Astana sürecine rağmen giriştikleri hazırlıklara dikkat çekti. Ardından platform adına dönem sözcülüğünü yürüten Memur-Sen şube başkanı Mehmet Ergin tarafından basın açıklaması okundu.
‘İDLİP’TE KATLİAMA HAYIR’
Mehmet Ergin’in okuduğu açıklama şöyle “Suriye halkı 2011 yılından bu yana diktatör Esed rejimine karşı şanlı bir direniş sürdürmektedir. Ancak özgürlük talepleri ve meşru direnişleri, uluslararası arenada yalnız bırakılarak, çeşitli ithamlarla karalanmaya çalışılmıştır. Her ne hikmetse kimyasal silah kullanan, sistematik tecavüzü bir işkence yöntemi olarak cezaevlerinde uygulayan, sivillerin üzerine varil bombalarıyla saldıran taraf zalim Esed rejimi olduğu halde;özgürlük yanlısı direnişçiler karalamalara, ithamlara, eleştirilere hedef olmaktadır. Son dönemde yaşanan yoğun diplomatik trafikler, basına yansıyan beyanatlardan anlaşıldığına göre Rusya ve Esed yönetiminin İdlib’e yönelik ciddi bir saldırı hazırlığında olduğu anlaşılmaktadır. İdlip, Suriye’nin diğer tüm bölgelerinden gelen muhacirlerle dolup taşmış durumdadır. Oysa Türkiye, Rusya ve İran’ın ittifak ettiğiAstana Mutabakatı’na göre İdlip çatışmasızlık bölgesi olarak ilan edilmiş ve bu nedenle bölgeye olan akın yoğunlaşmıştı. Bu mutabakat çerçevesinde Halep’ten tahliyeler yapılmış, Der’a ve Doğu Guta dâhil bir anlaşma çerçevesinde halk ve direnişçi gruplar tahliye edilmişti. Tüm bu gelişmeler nedeniyle neredeyse 4 milyon insanın güvenli alan olarak gördüğü İdlip’te sıkıştığı bilinmektedir.
Birkaç gündür fiilen bombalamalara başlayarak Astana mutabakatını ihlal eden Rusya’nın fitillediği bu saldırı ile daha önce defalarca acımasız ve ayrım gözetmeksizin yapılan katliamların bir benzerine daha tanık olacağımızın sinyalleri alınmaktadır. Zira yapılan son saldırılarda dahi onlarca sivilin öldürüldüğü bildirilmiştir.
‘RUSYA VE ESED’İ TEL’İN EDİYORUZ’
Dünya kamuoyunun sivil ölümlerine karşı vicdan düzeyi söz konusu Müslümanlar olunca yine zayıf kalmaktadır. Aynı duyarsızlığı daha önce Irak’ı ve Afganistan’ı harabeye çeviren ABD de sergilemektedir. Keza Fransa Genelkurmay Başkanı, Suriye'de başlatılan İdlib harekatına ilişkin yaptığı açıklamalar sırasında Esed rejiminin kimyasal silahlar kullanması halinde kendilerinin rejim hedeflerini vuracağını söyleyerek, aslında rejimin çocukları konvansiyonel silahlarla, bombalarla vurabileceğini ama fazla dikkat çekecek olan kimyasal silah kullanmamaları gerektiğini zımnen beyan etmiş olmaktadır. Emperyalist devletlerin ifadelerinin diplomatik bir beyandan öteye gitmediği bilinmektedir. Nitekim Esed rejiminin özellikle sivil unsurları hedef alarak defalarca katliam yaptığı, bu katliamlar sırasında kimyasal gazdan varil bombasına kadar birçok savaş silahını kullandığı ve savaş suçu işlediği ispatlandığı halde hiçbir müdahalede bulunulmadığı bilinmektedir. Bizler Batmanlı Sivil Toplum Kuruluşları olarak fiili bir hapishane haline getirilen İdlip’te sıkışıp kalmış bulunan masum kardeşlerimizin üzerine kadın, çocuk, yaşlı ve sivil demeden bombalar yağdıran Rusya ve Esed’i tel’in ediyoruz. Türkiye gibi Rusya ve İran'ın da idlib'teki garantörlüklerine sadık kalmalarını istiyoruz. Bu vesileyle masum ve mazlum Suriye halkının zalimlerin şerrinden korunması için Kamuoyunu duyarlı olmaya davet ediyoruz.”
Makaleler
Hava Durumu