"MAA" Arama Sonuçları
"Eşit ve adil bir zam istiyoruz"
Hüseyin Ekmen, tüm emeklilerin eşit ve adil bir şekilde maaş alması ve buna yönelik zam yapılması gerektiğini belirtti.
Hüseyin Ekmen, tüm emeklilerin eşit ve adil bir şekilde maaş alması ve buna yönelik zam yapılması gerektiğini belirtti.
Tedavi olmak için gittiği hastanede emekli maaşını kaybetti
Emeklilik maaşını düşürdü, kirasını ödeyemedi
Emeklilik maaşını düşürdü, kirasını ödeyemedi
Molla Muhammed Said Varol salavat ve tekbirlerle defnedildi
Hizbullah Cemaati'nin önde gelen isimlerinden Molla Muhammed Said Varol, salavat ve tekbirlerle Batman’da gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.
Hizbullah Cemaati'nin önde gelen isimlerinden Molla Muhammed Said Varol, salavat ve tekbirlerle Batman’da gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.
"Kardeşim trafik kazası sonucu hayatını kaybetti"
Hizbullah Cemaatinin önde gelen isimlerinden Molla Muhammed Said Varol'un ağabeyi Molla Beşir Varol, kardeşinin elim bir trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini açıkladı.
Hizbullah Cemaatinin önde gelen isimlerinden Molla Muhammed Said Varol'un ağabeyi Molla Beşir Varol, kardeşinin elim bir trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini açıkladı.
Evde bakım maaşını alamayan aile yetkililere seslendi
Batman’da doğuştan otizm, epilepsi ve serebral palsi hastası olan 6 yaşındaki çocuğun ailesi, çocuklarının ağır hasta olmasına rağmen evde bakım maaşını alamadıklarını belirterek yetkililere seslendi.
Batman’da doğuştan otizm, epilepsi ve serebral palsi hastası olan 6 yaşındaki çocuğun ailesi, çocuklarının ağır hasta olmasına rağmen evde bakım maaşını alamadıklarını belirterek yetkililere seslendi.
Üniversite Personeli Banka Maaş Promosyon İhalesi’ni AKBANK Kazandı
Üniversite personelinin heyecanla beklediği ve yedi bankanın teklif verdiği Batman Üniversitesi Personeli Banka Maaş Promosyon İhalesi’ni personel başına peşin Batman’da verilen en yüksek teklif olan 2400 TL ile üç yıllığına AKBANK kazandı.
Üniversite personelinin heyecanla beklediği ve yedi bankanın teklif verdiği Batman Üniversitesi Personeli Banka Maaş Promosyon İhalesi’ni personel başına peşin Batman’da verilen en yüksek teklif olan 2400 TL ile üç yıllığına AKBANK kazandı.
Gelir kriteri engellileri mağdur ediyor
Toplumun korunmaya muhtaç kesimleri arasında yer alan engelliler, Bakanlığın belirtmiş olduğu ‘Aile Gelir Kriteri’nden dolayı maaş alamamanın mağduriyetini yaşıyor.
Toplumun korunmaya muhtaç kesimleri arasında yer alan engelliler, Bakanlığın belirtmiş olduğu ‘Aile Gelir Kriteri’nden dolayı maaş alamamanın mağduriyetini yaşıyor.
Gürer, Emekliler Arasındaki Adaletsizliğin Giderilmesi İçin Kanun Teklifi Verdi
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, aynı şartlar altında, aynı hizmet süresine sahip olmalarına rağmen farklı miktarda maaş bağlanan emekliler arasındaki adaletsizliğin giderilmesi için TBMM Başkanlığına Kanun Teklifi verdi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, aynı şartlar altında, aynı hizmet süresine sahip olmalarına rağmen farklı miktarda maaş bağlanan emekliler arasındaki adaletsizliğin giderilmesi için TBMM Başkanlığına Kanun Teklifi verdi.
"2017 Türkiye’sinde yaşıyoruz ve maalesef yüzlerce köy yolu asfaltsız"
Batman’ın Sason ilçesine bağlı birçok köy ve mezra yolunun bugüne kadar asfalt yüzü görmediğini söyleyen Sasonlular, yetkililere seslenerek köy yollarına çözüm beklediklerini ifade ettiler.
Batman’ın Sason ilçesine bağlı birçok köy ve mezra yolunun bugüne kadar asfalt yüzü görmediğini söyleyen Sasonlular, yetkililere seslenerek köy yollarına çözüm beklediklerini ifade ettiler.
Yapıcıoğlu Gümüş ailesine taziye ziyaretinde bulundu
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Hizbullah Cemaati Rehberi Edip Gümüş’ün annesi Göze Gümüş'ün, taziyelerine katıldı.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Hizbullah Cemaati Rehberi Edip Gümüş’ün annesi Göze Gümüş'ün, taziyelerine katıldı.
Edip Gümüş’ün annesi ebediyete uğurlandı
Hizbullah Cemaati Rehberi Edip Gümüş’ün annesi Göze Gümüş, Batman'da son yolculuğuna uğurlandı.
Hizbullah Cemaati Rehberi Edip Gümüş’ün annesi Göze Gümüş, Batman'da son yolculuğuna uğurlandı.
Işık, ‘Batman’ın havası
Işık, ‘Batman’ın KOKU ARAŞTIRILMALI’ Küresel iklim değişikliğinin ana etkeninin kentleşme ve sanayileşmenin, çevresel tahribatlara yol açtığını ileri süren, Jeoloji Yüksek Mühendisi Ümit Işık, bu olumsuzlukların atmosferde doğal süreçleri bozarak toplum sağlığını olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Işık, “Dünya hızla büyüyor, modern yaşamın gerektirdiği kentleşmeye yönelme, akabinde doğal kaynakların tahribatına yol açıyor. Hava kirliliği başta olmak üzere, toprak ve su kaynaklarının kirlenmesi de birçok hastalığın tetikleyicisi olmaktadır” dedi. Petrol kenti Batman’ın da havasının kirli olduğuna dikkat çeken Ümit Işık, “Maalesef kentimizde hava kirli. Her ne kadar bazı parametrelere göre Batman havasının temiz olduğu söylense de, bu Batman’ın havasının temiz olduğunun kesin kanıtı değildir. Çünkü bir havanın temiz olabilmesi için birçok parametre değerinin bilinmesi gerekiyor. Vatandaşın son zamanlarda en çok mustarip olduğu özellikle Şirinevler, Cumhuriyet, Yavuz Selim, Şafak mahalleleri olmak üzere birçok semtinde hissedilen koku ne yazık ki çok da ciddiye alınmıyor. Oysa hissedilen koku anormal bir durum teşkil etmektedir. Bu kokunun hidrokarbon türevli maddelerden kaynaklandığı aşikârdır. Dolayısıyla birçok parametrelerle bu kokunun temel kaynağı ve kentimizin hava kalite indeksi araştırılmalıdır. Hava kalite indeksi belirlenirken yaygın olarak PM10, ve SO2 değerleri kullanılmaktadır, fakat; bu değerler bizce çok yeterli değil, bunun yanı sıra bazı ağır metaller ve hidrokarbon kökenli olan ‘Benzen, Benzo(a)piren’ gibi bileşiklerin değerlerinin de incelenmeye dâhil edilmesi gerekmektedir. Çevresel denetimlerinin artırılması daha güzel ve yaşanabilir bir çevre için büyük bir önem arz etmektedir” diye konuştu. havası
Işık, ‘Batman’ın KOKU ARAŞTIRILMALI’ Küresel iklim değişikliğinin ana etkeninin kentleşme ve sanayileşmenin, çevresel tahribatlara yol açtığını ileri süren, Jeoloji Yüksek Mühendisi Ümit Işık, bu olumsuzlukların atmosferde doğal süreçleri bozarak toplum sağlığını olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Işık, “Dünya hızla büyüyor, modern yaşamın gerektirdiği kentleşmeye yönelme, akabinde doğal kaynakların tahribatına yol açıyor. Hava kirliliği başta olmak üzere, toprak ve su kaynaklarının kirlenmesi de birçok hastalığın tetikleyicisi olmaktadır” dedi. Petrol kenti Batman’ın da havasının kirli olduğuna dikkat çeken Ümit Işık, “Maalesef kentimizde hava kirli. Her ne kadar bazı parametrelere göre Batman havasının temiz olduğu söylense de, bu Batman’ın havasının temiz olduğunun kesin kanıtı değildir. Çünkü bir havanın temiz olabilmesi için birçok parametre değerinin bilinmesi gerekiyor. Vatandaşın son zamanlarda en çok mustarip olduğu özellikle Şirinevler, Cumhuriyet, Yavuz Selim, Şafak mahalleleri olmak üzere birçok semtinde hissedilen koku ne yazık ki çok da ciddiye alınmıyor. Oysa hissedilen koku anormal bir durum teşkil etmektedir. Bu kokunun hidrokarbon türevli maddelerden kaynaklandığı aşikârdır. Dolayısıyla birçok parametrelerle bu kokunun temel kaynağı ve kentimizin hava kalite indeksi araştırılmalıdır. Hava kalite indeksi belirlenirken yaygın olarak PM10, ve SO2 değerleri kullanılmaktadır, fakat; bu değerler bizce çok yeterli değil, bunun yanı sıra bazı ağır metaller ve hidrokarbon kökenli olan ‘Benzen, Benzo(a)piren’ gibi bileşiklerin değerlerinin de incelenmeye dâhil edilmesi gerekmektedir. Çevresel denetimlerinin artırılması daha güzel ve yaşanabilir bir çevre için büyük bir önem arz etmektedir” diye konuştu. havası
TOKİ KONUTLARINDA ANAHTAR TESLİMİ
Emekliler derneği başkanı Hüseyin Ekmen RADYO YÜKSEL de katıldığı programda TOKİ konutlarına ilişkin açıklamaalarda bulundu.
Emekliler derneği başkanı Hüseyin Ekmen RADYO YÜKSEL de katıldığı programda TOKİ konutlarına ilişkin açıklamaalarda bulundu.
İsimlerle bir toplumun kimliği-karakteri değiştirilmek isteniyor -2
- 2016-07-11 14:16:17 Çocuğa verilen isimlerin insan fıtratıyla uygunluk sağlayacak şekilde olması gerektiğini belirten âlim, kanaat önderleri ve akademisyenler, Kemalizm’in ve onun Kürdistan’daki versiyonu olan PKK’nin son yıllarda bilinçli bir şekilde İslami isimler üzerinde planlamalar yaptığını ve bu şekilde Müslüman Türk ve Kürt halkının öz kimliğinin değiştirilmek istendiğini söylediler. Ulusalcı, milliyetçi, ırkçı akımların dünyanın her yerinde varmak istedikleri hedefe ulaşmak için önce kültürel anlamda değişim için adımlar atıkları biliniyor. İşe evvela çocuklara konulan isimlerle başlayan bu tek tipçi, kafatasçı akımlar; kendi fikri egemenliklerini oluşturmak ve hâkim kılmak için ürettikleri isimleri toplumda yaygınlaştırmaya çalışıyor. Söz konusu zihniyet, bu konuda özellikle toplumda bütünlüğü, dayanışmayı, birlikte yaşamı kapsayan, tevhidi, Kur’anî, İslami isimleri önce yozlaştırmaya, karikatürize etmeye ve ardından da kendi tornalarından çıkmış yeni isimleri topluma aşılamaya, empoze etmeye başladı. “İsim kişinin toplumdaki aidiyetini temsil eder” Kişinin toplumdaki aidiyetini temsil etmesi açısından ismin çok önemli olduğuna dikkat çeken Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Tahsin Kula ise isminin nerden geldiğini bilen bir insanın kendisine yön verebileceğini söyledi. İsmin kişiyi hangi toplumun parçası olduğuna işaret ettiğini, kimi anne babanın ideolojik yapılara kapılarak çocuğuna isim verdiğini söyleyen Kula, savaş ve barış gibi didişmeyi çağrıştıracak isimlerin çocuk için uygun olmadığına dikkat çekti. Çocuğun anne babasını örnek aldığını, ismin de bu yönde çocuğa yön verdiğini belirten Kula, “Çocuk yaramazlık yaptığında kendisine ‘senin ismin Ahmet, Peygamber ismi taşıyorsun’ dendiği zaman çocuk kendisini toparlar ve dikkat etmeye başlar. Bazı isimler ise çocuğun yaşadığı toplum açısından bir anlam ifade etmiyor.” dedi. “İsimler topluma ışık tutuyor” “Biz gerçek anlamda temiz bir toplum oluşturmak istiyorsak sadece davranışlarımıza değil, isimlerimize de önem vermemiz gerekiyor” diyen Kula, tarihe ve geleneklere bakıldığında en güzel isimlerin Müslümanların isimleri olduğunu belirtti. Hasan, Hüseyin dendiği zaman Müslümanlar için akan suların durduğunu söyleyen Kula, “Bu isimleri andığımız zaman bazen hüzünleniyoruz, bazen de gururlanıyoruz. Bu anlamda isimler topluma ışık oluyor. Aynı şekilde Ebuzer ismini söylediğimiz zaman sadece bir coğrafya değil, dünyadaki bütün Müslümanlar o ismi duyduğu zaman tebessüm ediyor. Dolayısıyla o insan, evrensel bir kültür olan İslam dininin mensubu olduğu anlaşılıyor.” ifadelerini kullandı. İnancın bir insanı kuşatmasından sonra o inanca aykırı isim konulduğu zaman insanı rahatsız ettiğine vurgu yapan Kula, “Bundan dolayı sonradan Müslüman olan insanlar kendi aidiyetini temsil etmesi açısından isimlerini değiştirme ihtiyacı duyuyorlar. Müslümanların duyduğu zaman ‘tamam bu bizdendir’ diyebileceği isimleri koymuşlardır. Yusuf İslam gibi ve yakın zamanda vefat eden boksör Muhammed Ali gibi. O yüzden peygamberimiz Asi ismini Muti ismi ile değiştirmiştir.” diye belirtti. “Çocuk kendi ismiyle iftihar etmeli” Günümüz de bazı insanların medyatik veya popüler olanların isimlerini kullandığı söyleyen Kula, “Bu tür aileler de gelenek ve değer algısı yok. Aynı şekilde çocuğun istikbalini düşünme de yok. Çocuklarımıza öyle isimler vermeliyiz ki; çocuk büyüdüğü zaman kendi ismini araştırdığı zaman iftihar etmeli.” şeklinde konuştu. Peygamberin Berre gibi ‘kusursuz’ anlam ifade eden isimleri de değiştirdiğine dikkat çeken Kula, gurur ve kibir yaratabilen ucube isimlerden uzak durulması gerektiğini söyledi. Kula, son olarak çocuğa yalnızlaşacağı ideolojik isimleri bırakılmaması gerektiğini, çocuğun iç ve dış dünyasını mutlu edecek isimlerin kullanılması gerektiğini ifade etti. “Mahşer gününde hoşlanacağımız isimler kullanmalıyız” “Çocuğun anne baba üzerindeki haklarından bir tanesinin de kendisine güzel isim koymalarıdır.” diyen Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşliyen de Hz Muhammed’in çocuklara isim bırakma konusunda çok hassas davrandığını söyledi. Peygamberin; küfür, şirk, isyan ve olumsuzluk ifade ‘Abduluzza” gibi isimleri değiştirdiğine dikkat çeken İşliyen, son yıllarda maalesef isim konusunda sünnetin dışına çıkıldığını söyledi. Bazı insanların bilinçsiz davrandığını, Kur’an’da geçen ve bir anlam ifade etmeyen İleyna ve Aleyna gibi isimleri çocuklarına bıraktıklarını söyleyen İşliyen, “Bazen çok alakasız isimler çocuklara veriliyor. Onun için yarın mahşer meydanın da bize çağrılmasından hoşlanacağımız isimler koymamız gerekir.” dedi. “İsimler tevhit ve vahdeti temsil etmeli” İsimlerin aynı zamanda tevhit ve vahdeti temsil eden hususlardan biri olduğunun altını çizen İşliyen, “Irkı ve aidiyeti ne olursa olsun; Kürt, Çerkez, Zaza, Fransız fark etmiyor. Hepsine baktığımız zaman müşterek isimleri kullandıklarını görüyoruz. Bütün bunlar ümmet olmaya katkı sunan ve ümmet olma bilincini geliştiren hususlardan bir tanesidir. Onun için ileriki zamanlarda çocuklarımızın utanacağı isimleri koymamamız gerekir.” şeklinde uyarılarda bulundu. İşliyen, çocuklara peygamberlerin ve sahabelerin isimlerin koyulması gerektiğini de sözlerine ekledi. TUİK verilerine göre son 60 yılın en fazla kullanılan isim istatistikleri Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) raporuna göre ise Türkiye’de son 60 yılda en çok kullanan isimlerin erkeklerde; Yusuf, Ali, Muhammed, Ahmet, Mustafa, Emre, Enes, Furkan, Hasan, Hüseyin, Mehmet, Ömer, İbrahim, Abdulkadir, Abdullah, Âdem, Bilal, Halilibrahim, Kadir ve Mahmut isimlerinin olduğu görüldü. Rapora göre 1950 yılında Şerafettin, Şevket ve Şükrü gibi isimleri sırlamada ilk yüze girerken, 2016 yılına kadar ise sıralamaya giremediği, aynı şekilde 1970 ila 80 yılları arası ilk yüze giren Çetin, Yüksel ve Adnan imsileri de bu zamana kadar dereceye giremediği görüldü. Kürtçe özgürlük anlamını taşıyan Azat ismi ise son 70 yıl içerisinde sadece 2003 yılında dereceye girdiği, Arapça kökenli olan Abdurrahman ismi ise 1997 yılından bu yana ilk yüze girmedi. Raporlarda neredeyse hiç dereceye giremeyen erkek isimleri ise şu şekilde belirtildi: Atakan, Anıl, Aykut, Aras, Ayaz, Berke, Boran, Doruk, Erdi, Ertuğrul, Evren, Fahri ve Poyraz gibi isimler oldu. Emrah, Ercan, Erdem, Fırat, Hamza, Kemal, Metin ve Sefa gibi isimlerin ise inişli çıkışlı seyir izlediği görüldü. Kadın isimleri Raporda en fazla kullanılan kadın isimleri ise Ayşe, Fatma, Zeynep, Hatice, Hacer, Zehra, Elif, Emine, Fadime, Meryem, Esma, Gülcan, Gülsüm, Halime, Leyla, Melek, Merve, Yasemin, İlknur gibi İslami isimlerin sıralamadan hiç düşmemesi dikkat çekti. Şenay, Şaziye İkra, Çağla, Satı, Raziye, Pakize, Nimet ve Aliye gibi isimlerin de 1950- 60 yılları arası dışında günümüze kadar dereceye giremedikleri görüldü. TUİK’in raporlarına göre kadın isimleri olan Aynur, Aysel, Ayten, Berfin, Beyzanur, Canan, Duygu, Ebrar, Esra, Gülsüm, Hayrunnisa, Meltem, Melisa, Necla, Rümeysa, Şükran gibi isimler de sıralamada inişli çıkışlı seyir izledi.
- 2016-07-11 14:16:17 Çocuğa verilen isimlerin insan fıtratıyla uygunluk sağlayacak şekilde olması gerektiğini belirten âlim, kanaat önderleri ve akademisyenler, Kemalizm’in ve onun Kürdistan’daki versiyonu olan PKK’nin son yıllarda bilinçli bir şekilde İslami isimler üzerinde planlamalar yaptığını ve bu şekilde Müslüman Türk ve Kürt halkının öz kimliğinin değiştirilmek istendiğini söylediler. Ulusalcı, milliyetçi, ırkçı akımların dünyanın her yerinde varmak istedikleri hedefe ulaşmak için önce kültürel anlamda değişim için adımlar atıkları biliniyor. İşe evvela çocuklara konulan isimlerle başlayan bu tek tipçi, kafatasçı akımlar; kendi fikri egemenliklerini oluşturmak ve hâkim kılmak için ürettikleri isimleri toplumda yaygınlaştırmaya çalışıyor. Söz konusu zihniyet, bu konuda özellikle toplumda bütünlüğü, dayanışmayı, birlikte yaşamı kapsayan, tevhidi, Kur’anî, İslami isimleri önce yozlaştırmaya, karikatürize etmeye ve ardından da kendi tornalarından çıkmış yeni isimleri topluma aşılamaya, empoze etmeye başladı. “İsim kişinin toplumdaki aidiyetini temsil eder” Kişinin toplumdaki aidiyetini temsil etmesi açısından ismin çok önemli olduğuna dikkat çeken Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Tahsin Kula ise isminin nerden geldiğini bilen bir insanın kendisine yön verebileceğini söyledi. İsmin kişiyi hangi toplumun parçası olduğuna işaret ettiğini, kimi anne babanın ideolojik yapılara kapılarak çocuğuna isim verdiğini söyleyen Kula, savaş ve barış gibi didişmeyi çağrıştıracak isimlerin çocuk için uygun olmadığına dikkat çekti. Çocuğun anne babasını örnek aldığını, ismin de bu yönde çocuğa yön verdiğini belirten Kula, “Çocuk yaramazlık yaptığında kendisine ‘senin ismin Ahmet, Peygamber ismi taşıyorsun’ dendiği zaman çocuk kendisini toparlar ve dikkat etmeye başlar. Bazı isimler ise çocuğun yaşadığı toplum açısından bir anlam ifade etmiyor.” dedi. “İsimler topluma ışık tutuyor” “Biz gerçek anlamda temiz bir toplum oluşturmak istiyorsak sadece davranışlarımıza değil, isimlerimize de önem vermemiz gerekiyor” diyen Kula, tarihe ve geleneklere bakıldığında en güzel isimlerin Müslümanların isimleri olduğunu belirtti. Hasan, Hüseyin dendiği zaman Müslümanlar için akan suların durduğunu söyleyen Kula, “Bu isimleri andığımız zaman bazen hüzünleniyoruz, bazen de gururlanıyoruz. Bu anlamda isimler topluma ışık oluyor. Aynı şekilde Ebuzer ismini söylediğimiz zaman sadece bir coğrafya değil, dünyadaki bütün Müslümanlar o ismi duyduğu zaman tebessüm ediyor. Dolayısıyla o insan, evrensel bir kültür olan İslam dininin mensubu olduğu anlaşılıyor.” ifadelerini kullandı. İnancın bir insanı kuşatmasından sonra o inanca aykırı isim konulduğu zaman insanı rahatsız ettiğine vurgu yapan Kula, “Bundan dolayı sonradan Müslüman olan insanlar kendi aidiyetini temsil etmesi açısından isimlerini değiştirme ihtiyacı duyuyorlar. Müslümanların duyduğu zaman ‘tamam bu bizdendir’ diyebileceği isimleri koymuşlardır. Yusuf İslam gibi ve yakın zamanda vefat eden boksör Muhammed Ali gibi. O yüzden peygamberimiz Asi ismini Muti ismi ile değiştirmiştir.” diye belirtti. “Çocuk kendi ismiyle iftihar etmeli” Günümüz de bazı insanların medyatik veya popüler olanların isimlerini kullandığı söyleyen Kula, “Bu tür aileler de gelenek ve değer algısı yok. Aynı şekilde çocuğun istikbalini düşünme de yok. Çocuklarımıza öyle isimler vermeliyiz ki; çocuk büyüdüğü zaman kendi ismini araştırdığı zaman iftihar etmeli.” şeklinde konuştu. Peygamberin Berre gibi ‘kusursuz’ anlam ifade eden isimleri de değiştirdiğine dikkat çeken Kula, gurur ve kibir yaratabilen ucube isimlerden uzak durulması gerektiğini söyledi. Kula, son olarak çocuğa yalnızlaşacağı ideolojik isimleri bırakılmaması gerektiğini, çocuğun iç ve dış dünyasını mutlu edecek isimlerin kullanılması gerektiğini ifade etti. “Mahşer gününde hoşlanacağımız isimler kullanmalıyız” “Çocuğun anne baba üzerindeki haklarından bir tanesinin de kendisine güzel isim koymalarıdır.” diyen Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşliyen de Hz Muhammed’in çocuklara isim bırakma konusunda çok hassas davrandığını söyledi. Peygamberin; küfür, şirk, isyan ve olumsuzluk ifade ‘Abduluzza” gibi isimleri değiştirdiğine dikkat çeken İşliyen, son yıllarda maalesef isim konusunda sünnetin dışına çıkıldığını söyledi. Bazı insanların bilinçsiz davrandığını, Kur’an’da geçen ve bir anlam ifade etmeyen İleyna ve Aleyna gibi isimleri çocuklarına bıraktıklarını söyleyen İşliyen, “Bazen çok alakasız isimler çocuklara veriliyor. Onun için yarın mahşer meydanın da bize çağrılmasından hoşlanacağımız isimler koymamız gerekir.” dedi. “İsimler tevhit ve vahdeti temsil etmeli” İsimlerin aynı zamanda tevhit ve vahdeti temsil eden hususlardan biri olduğunun altını çizen İşliyen, “Irkı ve aidiyeti ne olursa olsun; Kürt, Çerkez, Zaza, Fransız fark etmiyor. Hepsine baktığımız zaman müşterek isimleri kullandıklarını görüyoruz. Bütün bunlar ümmet olmaya katkı sunan ve ümmet olma bilincini geliştiren hususlardan bir tanesidir. Onun için ileriki zamanlarda çocuklarımızın utanacağı isimleri koymamamız gerekir.” şeklinde uyarılarda bulundu. İşliyen, çocuklara peygamberlerin ve sahabelerin isimlerin koyulması gerektiğini de sözlerine ekledi. TUİK verilerine göre son 60 yılın en fazla kullanılan isim istatistikleri Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) raporuna göre ise Türkiye’de son 60 yılda en çok kullanan isimlerin erkeklerde; Yusuf, Ali, Muhammed, Ahmet, Mustafa, Emre, Enes, Furkan, Hasan, Hüseyin, Mehmet, Ömer, İbrahim, Abdulkadir, Abdullah, Âdem, Bilal, Halilibrahim, Kadir ve Mahmut isimlerinin olduğu görüldü. Rapora göre 1950 yılında Şerafettin, Şevket ve Şükrü gibi isimleri sırlamada ilk yüze girerken, 2016 yılına kadar ise sıralamaya giremediği, aynı şekilde 1970 ila 80 yılları arası ilk yüze giren Çetin, Yüksel ve Adnan imsileri de bu zamana kadar dereceye giremediği görüldü. Kürtçe özgürlük anlamını taşıyan Azat ismi ise son 70 yıl içerisinde sadece 2003 yılında dereceye girdiği, Arapça kökenli olan Abdurrahman ismi ise 1997 yılından bu yana ilk yüze girmedi. Raporlarda neredeyse hiç dereceye giremeyen erkek isimleri ise şu şekilde belirtildi: Atakan, Anıl, Aykut, Aras, Ayaz, Berke, Boran, Doruk, Erdi, Ertuğrul, Evren, Fahri ve Poyraz gibi isimler oldu. Emrah, Ercan, Erdem, Fırat, Hamza, Kemal, Metin ve Sefa gibi isimlerin ise inişli çıkışlı seyir izlediği görüldü. Kadın isimleri Raporda en fazla kullanılan kadın isimleri ise Ayşe, Fatma, Zeynep, Hatice, Hacer, Zehra, Elif, Emine, Fadime, Meryem, Esma, Gülcan, Gülsüm, Halime, Leyla, Melek, Merve, Yasemin, İlknur gibi İslami isimlerin sıralamadan hiç düşmemesi dikkat çekti. Şenay, Şaziye İkra, Çağla, Satı, Raziye, Pakize, Nimet ve Aliye gibi isimlerin de 1950- 60 yılları arası dışında günümüze kadar dereceye giremedikleri görüldü. TUİK’in raporlarına göre kadın isimleri olan Aynur, Aysel, Ayten, Berfin, Beyzanur, Canan, Duygu, Ebrar, Esra, Gülsüm, Hayrunnisa, Meltem, Melisa, Necla, Rümeysa, Şükran gibi isimler de sıralamada inişli çıkışlı seyir izledi.
"İdamların son bulması için tepki gösterilmeli"
Cemaat-i İslami’nin lideri Rahman Nizami'nin laik Hasina hükumeti tarafından idam edilmesini değerlendiren Akademisyen Davut Okçu, Bangladeş’teki idamların son bulması için tüm İslam âlemi liderlerinin tepki göstermesi gerektiğini, aksi halde idamların devam edeceğini söyledi.
Cemaat-i İslami’nin lideri Rahman Nizami'nin laik Hasina hükumeti tarafından idam edilmesini değerlendiren Akademisyen Davut Okçu, Bangladeş’teki idamların son bulması için tüm İslam âlemi liderlerinin tepki göstermesi gerektiğini, aksi halde idamların devam edeceğini söyledi.
“Bangladeş’teki idamlar tüm Müslümanlara ihtardır”
Cemaat-i İslami’nin lideri Motiur Rahman Nizami'nin Bangladeş’te laik Hasina hükumeti tarafından idam edilmesine tepki gösteren Diyanet-Sen Batman Şube Başkanı Hamit Ergin, Bangladeş’teki idamların tüm Müslümanlara bir uyarı olduğunu söyledi.
Cemaat-i İslami’nin lideri Motiur Rahman Nizami'nin Bangladeş’te laik Hasina hükumeti tarafından idam edilmesine tepki gösteren Diyanet-Sen Batman Şube Başkanı Hamit Ergin, Bangladeş’teki idamların tüm Müslümanlara bir uyarı olduğunu söyledi.
TOKİ KONUTLARINDA ANAHTAR TESLİMİ
Emekliler derneği başkanı Hüseyin Ekmen RADYO YÜKSEL de katıldığı programda TOKİ konutlarına ilişkin açıklamaalarda bulundu.
Emekliler derneği başkanı Hüseyin Ekmen RADYO YÜKSEL de katıldığı programda TOKİ konutlarına ilişkin açıklamaalarda bulundu.
Makaleler
Hava Durumu