"olmad" Arama Sonuçları
Eğitimleri için çocuklarını sırtında taşıyan babanın çilesi bitiyor
Batman’ın Sason ilçesinde bir baba, okula giden çocuklarını köprü olmadığı için derenin karşısına geçirmek için sırtında taşımasını gündeme getirdikten sonra yetkililer harekete geçti.
Batman’ın Sason ilçesinde bir baba, okula giden çocuklarını köprü olmadığı için derenin karşısına geçirmek için sırtında taşımasını gündeme getirdikten sonra yetkililer harekete geçti.
"Gönül engeli en kötü olanıdır"
Fiziksel engellerin çok önemli olmadığını belirten Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aydın Durmuş, "Önemli olan gönüllerin engelli olmamasıdır." dedi.
Fiziksel engellerin çok önemli olmadığını belirten Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aydın Durmuş, "Önemli olan gönüllerin engelli olmamasıdır." dedi.
İş yerindeki araç kül oldu
tamir için sanayiye bırakılan hafif ticari araç kimsenin olmadığı sırada alev alarak küle döndü.
tamir için sanayiye bırakılan hafif ticari araç kimsenin olmadığı sırada alev alarak küle döndü.
"Komisyonculuk kaldırılırsa fiyatlar daha da artar"
Batman Sebze ve Meyve Hali Derneği Başkan Vekili Ferhan Demir, ürün fiyatlarının komisyoncular tarafından yükseltildiği iddialarının doğru olmadığını belirterek, denetime açık olduklarını söyledi.
Batman Sebze ve Meyve Hali Derneği Başkan Vekili Ferhan Demir, ürün fiyatlarının komisyoncular tarafından yükseltildiği iddialarının doğru olmadığını belirterek, denetime açık olduklarını söyledi.
Çiftçi desteklemelerine bloke koyan DEDAŞ’a bir tepki de Batman'dan
Çiftçilerin destekleme primlerine DEDAŞ tarafından bloke konmasına tepki gösteren Batman Ziraat Odası Genel Sekreteri, bunun doğru olmadığını ifade ederek, çiftçilerin daha fazla mağdur olmadan yetkililerin sorunu çözmesi gerektiğini belirtti.
Çiftçilerin destekleme primlerine DEDAŞ tarafından bloke konmasına tepki gösteren Batman Ziraat Odası Genel Sekreteri, bunun doğru olmadığını ifade ederek, çiftçilerin daha fazla mağdur olmadan yetkililerin sorunu çözmesi gerektiğini belirtti.
Suriye asıllı gelin sınırda mahsur kaldı
Batman'da evlendikten sonra hasta olan babasını görmek için Suriye'ye giden kadının, resmi nikâhı olmadığı gerekçesiyle sınırdan Türkiye'ye geçişine izin verilmiyor.
Batman'da evlendikten sonra hasta olan babasını görmek için Suriye'ye giden kadının, resmi nikâhı olmadığı gerekçesiyle sınırdan Türkiye'ye geçişine izin verilmiyor.
Batman’daki taksicilerden durak talebi
Batman'daki taksiciler, durakları olmadığı için kışın soğuk yazın da sıcak günlerde dışarda durmak zorunda kaldıklarını belirterek belediyeden durak talebinde bulundular.
Batman'daki taksiciler, durakları olmadığı için kışın soğuk yazın da sıcak günlerde dışarda durmak zorunda kaldıklarını belirterek belediyeden durak talebinde bulundular.
Batman’da tekstil atölyeleri durdu
Tekstil sektörünün Batman’da adeta tükenme noktasına geldiğini söyleyen tekstilciler, haftalardır iş olmadığından dolayı atölyelerini durdurduklarını belirttiler.
Tekstil sektörünün Batman’da adeta tükenme noktasına geldiğini söyleyen tekstilciler, haftalardır iş olmadığından dolayı atölyelerini durdurduklarını belirttiler.
Farkında olmadığınız borçlarınız olabilir!
Gelir İdaresi Başkanı Adnan Ertürk, vatandaşların farkında olmadan vergi borçlusu olabileceğini belirterek sistemden kontrol etmeleri tavsiyesinde bulundu.
Gelir İdaresi Başkanı Adnan Ertürk, vatandaşların farkında olmadan vergi borçlusu olabileceğini belirterek sistemden kontrol etmeleri tavsiyesinde bulundu.
Çiftçiler ceviz veriminden memnun değil
Batman’da ceviz hasadı yapan çiftçiler, bu yılki verimden memnun olmadıklarını söylediler.
Batman’da ceviz hasadı yapan çiftçiler, bu yılki verimden memnun olmadıklarını söylediler.
"Yolumuz olmadığı için hayvanlarla yolculuk yapıyoruz"
Batman’ın Gercüş ilçesine bağlı bin nüfuslu Kırkat (Kırkatê) köyü sakinleri, köylerinde yol ve altyapı sıkıntısı çektiklerini belirterek yetkililerden hizmet beklediklerini ifade ettiler.
Batman’ın Gercüş ilçesine bağlı bin nüfuslu Kırkat (Kırkatê) köyü sakinleri, köylerinde yol ve altyapı sıkıntısı çektiklerini belirterek yetkililerden hizmet beklediklerini ifade ettiler.
DGS'ye giren öğrencilere şartlı kayıt
YÖK, DGS’ye giren ve mezun olmadığı için lisans programlarına kayıt yaptıramayan öğrencilere şartlı kayıt hakkı tanıdı.
YÖK, DGS’ye giren ve mezun olmadığı için lisans programlarına kayıt yaptıramayan öğrencilere şartlı kayıt hakkı tanıdı.
Sala okuyan imama saldırılanların serbest bırakılmasına tepki
15 Temmuz darbe girişimine karşı 'ezan ve sala' okuyan imam ve müezzinlerin darp edilmesine tepki gösteren Diyanet-Sen Batman Şube Başkanı, cami görevlilerine saldıranların serbest bırakılmasının doğru olmadığını söyledi.
15 Temmuz darbe girişimine karşı 'ezan ve sala' okuyan imam ve müezzinlerin darp edilmesine tepki gösteren Diyanet-Sen Batman Şube Başkanı, cami görevlilerine saldıranların serbest bırakılmasının doğru olmadığını söyledi.
BATSO: Suçsuz insanların cezaevinde çürümesi doğru değildir
Batman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, FETÖ’nün kumpaslarıyla cezaevine konulan suçsuz insanların cezaevlerinde çürümesinin doğru olmadığını belirterek, bu insanların tekrar yargılanması gerektiğini söyledi.
Batman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, FETÖ’nün kumpaslarıyla cezaevine konulan suçsuz insanların cezaevlerinde çürümesinin doğru olmadığını belirterek, bu insanların tekrar yargılanması gerektiğini söyledi.
70’lik dedenin Kur’an-ı Kerim öğrenme aşkı
Batman’da yaşayan 71 yaşındaki Feraç Güre, Kur’an-ı Kerim öğrenmeye başlayarak okumanın yaşı olmadığını bir kez daha gösterdi.
Batman’da yaşayan 71 yaşındaki Feraç Güre, Kur’an-ı Kerim öğrenmeye başlayarak okumanın yaşı olmadığını bir kez daha gösterdi.
Doktor olmayınca ambulansta doğum yaptı
Batman'ın Sason ilçesinde gece rahatsızlanarak devlet hastanesine kaldırılan ancak doğum doktoru olmadığı gerekçesiyle Batman’a sevk edilen hamile kadın, ambulansta doğum yaptı. Hasta yakınları duruma büyük tepki gösterdi.
Batman'ın Sason ilçesinde gece rahatsızlanarak devlet hastanesine kaldırılan ancak doğum doktoru olmadığı gerekçesiyle Batman’a sevk edilen hamile kadın, ambulansta doğum yaptı. Hasta yakınları duruma büyük tepki gösterdi.
Yaşlılar tanıklık ettikleri darbeleri anlattı
ABD destekli darbe girişimiyle beraber Türkiye’de yaşanan darbelere tanıklık eden Siirtli yaşlılar, 15 Temmuz’da yaşanan darbenin vahameti açısında bir benzerine şahit olmadıklarını söylediler.
ABD destekli darbe girişimiyle beraber Türkiye’de yaşanan darbelere tanıklık eden Siirtli yaşlılar, 15 Temmuz’da yaşanan darbenin vahameti açısında bir benzerine şahit olmadıklarını söylediler.
İsimlerle bir toplumun kimliği-karakteri değiştirilmek isteniyor -2
- 2016-07-11 14:16:17 Çocuğa verilen isimlerin insan fıtratıyla uygunluk sağlayacak şekilde olması gerektiğini belirten âlim, kanaat önderleri ve akademisyenler, Kemalizm’in ve onun Kürdistan’daki versiyonu olan PKK’nin son yıllarda bilinçli bir şekilde İslami isimler üzerinde planlamalar yaptığını ve bu şekilde Müslüman Türk ve Kürt halkının öz kimliğinin değiştirilmek istendiğini söylediler. Ulusalcı, milliyetçi, ırkçı akımların dünyanın her yerinde varmak istedikleri hedefe ulaşmak için önce kültürel anlamda değişim için adımlar atıkları biliniyor. İşe evvela çocuklara konulan isimlerle başlayan bu tek tipçi, kafatasçı akımlar; kendi fikri egemenliklerini oluşturmak ve hâkim kılmak için ürettikleri isimleri toplumda yaygınlaştırmaya çalışıyor. Söz konusu zihniyet, bu konuda özellikle toplumda bütünlüğü, dayanışmayı, birlikte yaşamı kapsayan, tevhidi, Kur’anî, İslami isimleri önce yozlaştırmaya, karikatürize etmeye ve ardından da kendi tornalarından çıkmış yeni isimleri topluma aşılamaya, empoze etmeye başladı. “İsim kişinin toplumdaki aidiyetini temsil eder” Kişinin toplumdaki aidiyetini temsil etmesi açısından ismin çok önemli olduğuna dikkat çeken Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Tahsin Kula ise isminin nerden geldiğini bilen bir insanın kendisine yön verebileceğini söyledi. İsmin kişiyi hangi toplumun parçası olduğuna işaret ettiğini, kimi anne babanın ideolojik yapılara kapılarak çocuğuna isim verdiğini söyleyen Kula, savaş ve barış gibi didişmeyi çağrıştıracak isimlerin çocuk için uygun olmadığına dikkat çekti. Çocuğun anne babasını örnek aldığını, ismin de bu yönde çocuğa yön verdiğini belirten Kula, “Çocuk yaramazlık yaptığında kendisine ‘senin ismin Ahmet, Peygamber ismi taşıyorsun’ dendiği zaman çocuk kendisini toparlar ve dikkat etmeye başlar. Bazı isimler ise çocuğun yaşadığı toplum açısından bir anlam ifade etmiyor.” dedi. “İsimler topluma ışık tutuyor” “Biz gerçek anlamda temiz bir toplum oluşturmak istiyorsak sadece davranışlarımıza değil, isimlerimize de önem vermemiz gerekiyor” diyen Kula, tarihe ve geleneklere bakıldığında en güzel isimlerin Müslümanların isimleri olduğunu belirtti. Hasan, Hüseyin dendiği zaman Müslümanlar için akan suların durduğunu söyleyen Kula, “Bu isimleri andığımız zaman bazen hüzünleniyoruz, bazen de gururlanıyoruz. Bu anlamda isimler topluma ışık oluyor. Aynı şekilde Ebuzer ismini söylediğimiz zaman sadece bir coğrafya değil, dünyadaki bütün Müslümanlar o ismi duyduğu zaman tebessüm ediyor. Dolayısıyla o insan, evrensel bir kültür olan İslam dininin mensubu olduğu anlaşılıyor.” ifadelerini kullandı. İnancın bir insanı kuşatmasından sonra o inanca aykırı isim konulduğu zaman insanı rahatsız ettiğine vurgu yapan Kula, “Bundan dolayı sonradan Müslüman olan insanlar kendi aidiyetini temsil etmesi açısından isimlerini değiştirme ihtiyacı duyuyorlar. Müslümanların duyduğu zaman ‘tamam bu bizdendir’ diyebileceği isimleri koymuşlardır. Yusuf İslam gibi ve yakın zamanda vefat eden boksör Muhammed Ali gibi. O yüzden peygamberimiz Asi ismini Muti ismi ile değiştirmiştir.” diye belirtti. “Çocuk kendi ismiyle iftihar etmeli” Günümüz de bazı insanların medyatik veya popüler olanların isimlerini kullandığı söyleyen Kula, “Bu tür aileler de gelenek ve değer algısı yok. Aynı şekilde çocuğun istikbalini düşünme de yok. Çocuklarımıza öyle isimler vermeliyiz ki; çocuk büyüdüğü zaman kendi ismini araştırdığı zaman iftihar etmeli.” şeklinde konuştu. Peygamberin Berre gibi ‘kusursuz’ anlam ifade eden isimleri de değiştirdiğine dikkat çeken Kula, gurur ve kibir yaratabilen ucube isimlerden uzak durulması gerektiğini söyledi. Kula, son olarak çocuğa yalnızlaşacağı ideolojik isimleri bırakılmaması gerektiğini, çocuğun iç ve dış dünyasını mutlu edecek isimlerin kullanılması gerektiğini ifade etti. “Mahşer gününde hoşlanacağımız isimler kullanmalıyız” “Çocuğun anne baba üzerindeki haklarından bir tanesinin de kendisine güzel isim koymalarıdır.” diyen Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşliyen de Hz Muhammed’in çocuklara isim bırakma konusunda çok hassas davrandığını söyledi. Peygamberin; küfür, şirk, isyan ve olumsuzluk ifade ‘Abduluzza” gibi isimleri değiştirdiğine dikkat çeken İşliyen, son yıllarda maalesef isim konusunda sünnetin dışına çıkıldığını söyledi. Bazı insanların bilinçsiz davrandığını, Kur’an’da geçen ve bir anlam ifade etmeyen İleyna ve Aleyna gibi isimleri çocuklarına bıraktıklarını söyleyen İşliyen, “Bazen çok alakasız isimler çocuklara veriliyor. Onun için yarın mahşer meydanın da bize çağrılmasından hoşlanacağımız isimler koymamız gerekir.” dedi. “İsimler tevhit ve vahdeti temsil etmeli” İsimlerin aynı zamanda tevhit ve vahdeti temsil eden hususlardan biri olduğunun altını çizen İşliyen, “Irkı ve aidiyeti ne olursa olsun; Kürt, Çerkez, Zaza, Fransız fark etmiyor. Hepsine baktığımız zaman müşterek isimleri kullandıklarını görüyoruz. Bütün bunlar ümmet olmaya katkı sunan ve ümmet olma bilincini geliştiren hususlardan bir tanesidir. Onun için ileriki zamanlarda çocuklarımızın utanacağı isimleri koymamamız gerekir.” şeklinde uyarılarda bulundu. İşliyen, çocuklara peygamberlerin ve sahabelerin isimlerin koyulması gerektiğini de sözlerine ekledi. TUİK verilerine göre son 60 yılın en fazla kullanılan isim istatistikleri Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) raporuna göre ise Türkiye’de son 60 yılda en çok kullanan isimlerin erkeklerde; Yusuf, Ali, Muhammed, Ahmet, Mustafa, Emre, Enes, Furkan, Hasan, Hüseyin, Mehmet, Ömer, İbrahim, Abdulkadir, Abdullah, Âdem, Bilal, Halilibrahim, Kadir ve Mahmut isimlerinin olduğu görüldü. Rapora göre 1950 yılında Şerafettin, Şevket ve Şükrü gibi isimleri sırlamada ilk yüze girerken, 2016 yılına kadar ise sıralamaya giremediği, aynı şekilde 1970 ila 80 yılları arası ilk yüze giren Çetin, Yüksel ve Adnan imsileri de bu zamana kadar dereceye giremediği görüldü. Kürtçe özgürlük anlamını taşıyan Azat ismi ise son 70 yıl içerisinde sadece 2003 yılında dereceye girdiği, Arapça kökenli olan Abdurrahman ismi ise 1997 yılından bu yana ilk yüze girmedi. Raporlarda neredeyse hiç dereceye giremeyen erkek isimleri ise şu şekilde belirtildi: Atakan, Anıl, Aykut, Aras, Ayaz, Berke, Boran, Doruk, Erdi, Ertuğrul, Evren, Fahri ve Poyraz gibi isimler oldu. Emrah, Ercan, Erdem, Fırat, Hamza, Kemal, Metin ve Sefa gibi isimlerin ise inişli çıkışlı seyir izlediği görüldü. Kadın isimleri Raporda en fazla kullanılan kadın isimleri ise Ayşe, Fatma, Zeynep, Hatice, Hacer, Zehra, Elif, Emine, Fadime, Meryem, Esma, Gülcan, Gülsüm, Halime, Leyla, Melek, Merve, Yasemin, İlknur gibi İslami isimlerin sıralamadan hiç düşmemesi dikkat çekti. Şenay, Şaziye İkra, Çağla, Satı, Raziye, Pakize, Nimet ve Aliye gibi isimlerin de 1950- 60 yılları arası dışında günümüze kadar dereceye giremedikleri görüldü. TUİK’in raporlarına göre kadın isimleri olan Aynur, Aysel, Ayten, Berfin, Beyzanur, Canan, Duygu, Ebrar, Esra, Gülsüm, Hayrunnisa, Meltem, Melisa, Necla, Rümeysa, Şükran gibi isimler de sıralamada inişli çıkışlı seyir izledi.
- 2016-07-11 14:16:17 Çocuğa verilen isimlerin insan fıtratıyla uygunluk sağlayacak şekilde olması gerektiğini belirten âlim, kanaat önderleri ve akademisyenler, Kemalizm’in ve onun Kürdistan’daki versiyonu olan PKK’nin son yıllarda bilinçli bir şekilde İslami isimler üzerinde planlamalar yaptığını ve bu şekilde Müslüman Türk ve Kürt halkının öz kimliğinin değiştirilmek istendiğini söylediler. Ulusalcı, milliyetçi, ırkçı akımların dünyanın her yerinde varmak istedikleri hedefe ulaşmak için önce kültürel anlamda değişim için adımlar atıkları biliniyor. İşe evvela çocuklara konulan isimlerle başlayan bu tek tipçi, kafatasçı akımlar; kendi fikri egemenliklerini oluşturmak ve hâkim kılmak için ürettikleri isimleri toplumda yaygınlaştırmaya çalışıyor. Söz konusu zihniyet, bu konuda özellikle toplumda bütünlüğü, dayanışmayı, birlikte yaşamı kapsayan, tevhidi, Kur’anî, İslami isimleri önce yozlaştırmaya, karikatürize etmeye ve ardından da kendi tornalarından çıkmış yeni isimleri topluma aşılamaya, empoze etmeye başladı. “İsim kişinin toplumdaki aidiyetini temsil eder” Kişinin toplumdaki aidiyetini temsil etmesi açısından ismin çok önemli olduğuna dikkat çeken Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Tahsin Kula ise isminin nerden geldiğini bilen bir insanın kendisine yön verebileceğini söyledi. İsmin kişiyi hangi toplumun parçası olduğuna işaret ettiğini, kimi anne babanın ideolojik yapılara kapılarak çocuğuna isim verdiğini söyleyen Kula, savaş ve barış gibi didişmeyi çağrıştıracak isimlerin çocuk için uygun olmadığına dikkat çekti. Çocuğun anne babasını örnek aldığını, ismin de bu yönde çocuğa yön verdiğini belirten Kula, “Çocuk yaramazlık yaptığında kendisine ‘senin ismin Ahmet, Peygamber ismi taşıyorsun’ dendiği zaman çocuk kendisini toparlar ve dikkat etmeye başlar. Bazı isimler ise çocuğun yaşadığı toplum açısından bir anlam ifade etmiyor.” dedi. “İsimler topluma ışık tutuyor” “Biz gerçek anlamda temiz bir toplum oluşturmak istiyorsak sadece davranışlarımıza değil, isimlerimize de önem vermemiz gerekiyor” diyen Kula, tarihe ve geleneklere bakıldığında en güzel isimlerin Müslümanların isimleri olduğunu belirtti. Hasan, Hüseyin dendiği zaman Müslümanlar için akan suların durduğunu söyleyen Kula, “Bu isimleri andığımız zaman bazen hüzünleniyoruz, bazen de gururlanıyoruz. Bu anlamda isimler topluma ışık oluyor. Aynı şekilde Ebuzer ismini söylediğimiz zaman sadece bir coğrafya değil, dünyadaki bütün Müslümanlar o ismi duyduğu zaman tebessüm ediyor. Dolayısıyla o insan, evrensel bir kültür olan İslam dininin mensubu olduğu anlaşılıyor.” ifadelerini kullandı. İnancın bir insanı kuşatmasından sonra o inanca aykırı isim konulduğu zaman insanı rahatsız ettiğine vurgu yapan Kula, “Bundan dolayı sonradan Müslüman olan insanlar kendi aidiyetini temsil etmesi açısından isimlerini değiştirme ihtiyacı duyuyorlar. Müslümanların duyduğu zaman ‘tamam bu bizdendir’ diyebileceği isimleri koymuşlardır. Yusuf İslam gibi ve yakın zamanda vefat eden boksör Muhammed Ali gibi. O yüzden peygamberimiz Asi ismini Muti ismi ile değiştirmiştir.” diye belirtti. “Çocuk kendi ismiyle iftihar etmeli” Günümüz de bazı insanların medyatik veya popüler olanların isimlerini kullandığı söyleyen Kula, “Bu tür aileler de gelenek ve değer algısı yok. Aynı şekilde çocuğun istikbalini düşünme de yok. Çocuklarımıza öyle isimler vermeliyiz ki; çocuk büyüdüğü zaman kendi ismini araştırdığı zaman iftihar etmeli.” şeklinde konuştu. Peygamberin Berre gibi ‘kusursuz’ anlam ifade eden isimleri de değiştirdiğine dikkat çeken Kula, gurur ve kibir yaratabilen ucube isimlerden uzak durulması gerektiğini söyledi. Kula, son olarak çocuğa yalnızlaşacağı ideolojik isimleri bırakılmaması gerektiğini, çocuğun iç ve dış dünyasını mutlu edecek isimlerin kullanılması gerektiğini ifade etti. “Mahşer gününde hoşlanacağımız isimler kullanmalıyız” “Çocuğun anne baba üzerindeki haklarından bir tanesinin de kendisine güzel isim koymalarıdır.” diyen Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşliyen de Hz Muhammed’in çocuklara isim bırakma konusunda çok hassas davrandığını söyledi. Peygamberin; küfür, şirk, isyan ve olumsuzluk ifade ‘Abduluzza” gibi isimleri değiştirdiğine dikkat çeken İşliyen, son yıllarda maalesef isim konusunda sünnetin dışına çıkıldığını söyledi. Bazı insanların bilinçsiz davrandığını, Kur’an’da geçen ve bir anlam ifade etmeyen İleyna ve Aleyna gibi isimleri çocuklarına bıraktıklarını söyleyen İşliyen, “Bazen çok alakasız isimler çocuklara veriliyor. Onun için yarın mahşer meydanın da bize çağrılmasından hoşlanacağımız isimler koymamız gerekir.” dedi. “İsimler tevhit ve vahdeti temsil etmeli” İsimlerin aynı zamanda tevhit ve vahdeti temsil eden hususlardan biri olduğunun altını çizen İşliyen, “Irkı ve aidiyeti ne olursa olsun; Kürt, Çerkez, Zaza, Fransız fark etmiyor. Hepsine baktığımız zaman müşterek isimleri kullandıklarını görüyoruz. Bütün bunlar ümmet olmaya katkı sunan ve ümmet olma bilincini geliştiren hususlardan bir tanesidir. Onun için ileriki zamanlarda çocuklarımızın utanacağı isimleri koymamamız gerekir.” şeklinde uyarılarda bulundu. İşliyen, çocuklara peygamberlerin ve sahabelerin isimlerin koyulması gerektiğini de sözlerine ekledi. TUİK verilerine göre son 60 yılın en fazla kullanılan isim istatistikleri Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) raporuna göre ise Türkiye’de son 60 yılda en çok kullanan isimlerin erkeklerde; Yusuf, Ali, Muhammed, Ahmet, Mustafa, Emre, Enes, Furkan, Hasan, Hüseyin, Mehmet, Ömer, İbrahim, Abdulkadir, Abdullah, Âdem, Bilal, Halilibrahim, Kadir ve Mahmut isimlerinin olduğu görüldü. Rapora göre 1950 yılında Şerafettin, Şevket ve Şükrü gibi isimleri sırlamada ilk yüze girerken, 2016 yılına kadar ise sıralamaya giremediği, aynı şekilde 1970 ila 80 yılları arası ilk yüze giren Çetin, Yüksel ve Adnan imsileri de bu zamana kadar dereceye giremediği görüldü. Kürtçe özgürlük anlamını taşıyan Azat ismi ise son 70 yıl içerisinde sadece 2003 yılında dereceye girdiği, Arapça kökenli olan Abdurrahman ismi ise 1997 yılından bu yana ilk yüze girmedi. Raporlarda neredeyse hiç dereceye giremeyen erkek isimleri ise şu şekilde belirtildi: Atakan, Anıl, Aykut, Aras, Ayaz, Berke, Boran, Doruk, Erdi, Ertuğrul, Evren, Fahri ve Poyraz gibi isimler oldu. Emrah, Ercan, Erdem, Fırat, Hamza, Kemal, Metin ve Sefa gibi isimlerin ise inişli çıkışlı seyir izlediği görüldü. Kadın isimleri Raporda en fazla kullanılan kadın isimleri ise Ayşe, Fatma, Zeynep, Hatice, Hacer, Zehra, Elif, Emine, Fadime, Meryem, Esma, Gülcan, Gülsüm, Halime, Leyla, Melek, Merve, Yasemin, İlknur gibi İslami isimlerin sıralamadan hiç düşmemesi dikkat çekti. Şenay, Şaziye İkra, Çağla, Satı, Raziye, Pakize, Nimet ve Aliye gibi isimlerin de 1950- 60 yılları arası dışında günümüze kadar dereceye giremedikleri görüldü. TUİK’in raporlarına göre kadın isimleri olan Aynur, Aysel, Ayten, Berfin, Beyzanur, Canan, Duygu, Ebrar, Esra, Gülsüm, Hayrunnisa, Meltem, Melisa, Necla, Rümeysa, Şükran gibi isimler de sıralamada inişli çıkışlı seyir izledi.
Makaleler
Hava Durumu