"slami" Arama Sonuçları
"İslami İlimler Fakültesine muazzam bir talep var"
Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şemsettin Dursun, tüm kontenjanların yüzde yüz oranında dolduğunu söyledi.
Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şemsettin Dursun, tüm kontenjanların yüzde yüz oranında dolduğunu söyledi.
"28 Şubat'ın mantığını taşıyan basın yargılanmalı"
Basın yoluyla İslam'a ve İslami değerlere yapılan saldırılarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yrd. Doç. Dr. Davut Okçu, 28 Şubat sürecinden bu yana İslami değerlere saldıran ve mantığını taşıyan basının yargılanması gerektiğini söyledi.
Basın yoluyla İslam'a ve İslami değerlere yapılan saldırılarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yrd. Doç. Dr. Davut Okçu, 28 Şubat sürecinden bu yana İslami değerlere saldıran ve mantığını taşıyan basının yargılanması gerektiğini söyledi.
"İslami ve Kur’an-ı Kerim eğitimini önemsiyor ve destekliyoruz"
Suriyeli ve Kur’an kursu öğrencileriyle iftarda bir araya gelen Batman Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Halil Eren, İslami ve Kur’an-ı Kerim eğitimini önemsediklerini ve desteklediklerini söyledi.
Suriyeli ve Kur’an kursu öğrencileriyle iftarda bir araya gelen Batman Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Halil Eren, İslami ve Kur’an-ı Kerim eğitimini önemsediklerini ve desteklediklerini söyledi.
Komela İslami'den HÜDA PAR'a ziyaret
Kürdistan Komela İslami Partisi Gençlik Kollarından oluşan bir heyet, HÜDA PAR Batman İl Başkanlığını ziyaret etti.
Kürdistan Komela İslami Partisi Gençlik Kollarından oluşan bir heyet, HÜDA PAR Batman İl Başkanlığını ziyaret etti.
FETÖ mağduru ailelerin ziyaretleri sürüyor
FETÖ’nün kumpaslarıyla cezaevine konan İslami kimlikli mahkûmların aileleri, Batman’da bir radyo ve gazeteyi ziyaret ederek destek talebinde bulundular.
FETÖ’nün kumpaslarıyla cezaevine konan İslami kimlikli mahkûmların aileleri, Batman’da bir radyo ve gazeteyi ziyaret ederek destek talebinde bulundular.
Sağ-Çev’den 28 Şubat ve FETÖ mağdurlarına destek
28 Şubat ve FETÖ mağduru mahkûm ailelerine destek açıklamasında bulunan Batman Sağ-Çev, İslamî hizmetlerinden dolayı cezaevine konulan Yusufî mahkumların yeniden adilce yargılanmaları gerektiğini belirtti.
28 Şubat ve FETÖ mağduru mahkûm ailelerine destek açıklamasında bulunan Batman Sağ-Çev, İslamî hizmetlerinden dolayı cezaevine konulan Yusufî mahkumların yeniden adilce yargılanmaları gerektiğini belirtti.
Eğitim-Bir-Sen: Yeniden yargılanma hakkı verilmelidir
İslamî hizmetlerinden dolayı FETÖ'nün kumpasları sunucu cezaevine konulan 28 Şubat ve FETÖ mağduru ailelerinin ziyaret ettiği Eğitim-Bir-Sen Batman Şube Başkanı, Yusufî mahkûmlar için yeniden yargılanma hakkının verilmesi gerektiğini söyledi.
İslamî hizmetlerinden dolayı FETÖ'nün kumpasları sunucu cezaevine konulan 28 Şubat ve FETÖ mağduru ailelerinin ziyaret ettiği Eğitim-Bir-Sen Batman Şube Başkanı, Yusufî mahkûmlar için yeniden yargılanma hakkının verilmesi gerektiğini söyledi.
Sevgi-Der’den 28 Şubat ve FETÖ mağdurlarına destek
28 Şubat ve FETÖ mağduru mahkûm ailelerine destek açıklamasında bulunan Batman Sevgi-Der, İslami hizmetlerinden dolayı cezaevlerine konulan FETÖ mağduru Yusufilerin tekrar yargı önüne çıkarılması gerektiğini belirtti.
28 Şubat ve FETÖ mağduru mahkûm ailelerine destek açıklamasında bulunan Batman Sevgi-Der, İslami hizmetlerinden dolayı cezaevlerine konulan FETÖ mağduru Yusufilerin tekrar yargı önüne çıkarılması gerektiğini belirtti.
Yapıcıoğlu’ndan tutuklu ve şehit ailelerine ziyaret
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Batman'da İslami hizmetlerinden dolayı cezaevine konulan ve JİTEM ile PKK tarafından katledilenlerin ailelerine bayram ziyaretinde bulundu.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Batman'da İslami hizmetlerinden dolayı cezaevine konulan ve JİTEM ile PKK tarafından katledilenlerin ailelerine bayram ziyaretinde bulundu.
‘28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileler İnisiyatifi’ basınla bir araya geldi
Batman’da basınla bir araya gelen “28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileler İnisiyatifi”, İslami kimliklerinden dolayı cezaevine konan yakınlarının adil bir şekilde yargılanmasını istedi.
Batman’da basınla bir araya gelen “28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileler İnisiyatifi”, İslami kimliklerinden dolayı cezaevine konan yakınlarının adil bir şekilde yargılanmasını istedi.
16 yıldır cezaevinde olan Çetiner annesinin taziyesine katılamadı
İslami kimliğinden dolayı 16 yıldır cezaevinde bulunan paralel yapı mağduru Bilal Çetiner'e, annesinin taziyesine katılım izni verilmemesi ailenin tepkisine neden oldu.
İslami kimliğinden dolayı 16 yıldır cezaevinde bulunan paralel yapı mağduru Bilal Çetiner'e, annesinin taziyesine katılım izni verilmemesi ailenin tepkisine neden oldu.
"Tek suçları İslami hizmetler olan kardeşlerimiz zindanlarda"
vBatman’da darbe girişimini protesto gösterilerinde Saadet Partisi Yönetim Kurul Üyesi Mehmet Salih Çelik, Paralel yapı mağduru, tek suçları İslam olan kişilerin zindanda olduğunu söyledi.
vBatman’da darbe girişimini protesto gösterilerinde Saadet Partisi Yönetim Kurul Üyesi Mehmet Salih Çelik, Paralel yapı mağduru, tek suçları İslam olan kişilerin zindanda olduğunu söyledi.
İsimlerle bir toplumun kimliği-karakteri değiştirilmek isteniyor -2
- 2016-07-11 14:16:17 Çocuğa verilen isimlerin insan fıtratıyla uygunluk sağlayacak şekilde olması gerektiğini belirten âlim, kanaat önderleri ve akademisyenler, Kemalizm’in ve onun Kürdistan’daki versiyonu olan PKK’nin son yıllarda bilinçli bir şekilde İslami isimler üzerinde planlamalar yaptığını ve bu şekilde Müslüman Türk ve Kürt halkının öz kimliğinin değiştirilmek istendiğini söylediler. Ulusalcı, milliyetçi, ırkçı akımların dünyanın her yerinde varmak istedikleri hedefe ulaşmak için önce kültürel anlamda değişim için adımlar atıkları biliniyor. İşe evvela çocuklara konulan isimlerle başlayan bu tek tipçi, kafatasçı akımlar; kendi fikri egemenliklerini oluşturmak ve hâkim kılmak için ürettikleri isimleri toplumda yaygınlaştırmaya çalışıyor. Söz konusu zihniyet, bu konuda özellikle toplumda bütünlüğü, dayanışmayı, birlikte yaşamı kapsayan, tevhidi, Kur’anî, İslami isimleri önce yozlaştırmaya, karikatürize etmeye ve ardından da kendi tornalarından çıkmış yeni isimleri topluma aşılamaya, empoze etmeye başladı. “İsim kişinin toplumdaki aidiyetini temsil eder” Kişinin toplumdaki aidiyetini temsil etmesi açısından ismin çok önemli olduğuna dikkat çeken Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Tahsin Kula ise isminin nerden geldiğini bilen bir insanın kendisine yön verebileceğini söyledi. İsmin kişiyi hangi toplumun parçası olduğuna işaret ettiğini, kimi anne babanın ideolojik yapılara kapılarak çocuğuna isim verdiğini söyleyen Kula, savaş ve barış gibi didişmeyi çağrıştıracak isimlerin çocuk için uygun olmadığına dikkat çekti. Çocuğun anne babasını örnek aldığını, ismin de bu yönde çocuğa yön verdiğini belirten Kula, “Çocuk yaramazlık yaptığında kendisine ‘senin ismin Ahmet, Peygamber ismi taşıyorsun’ dendiği zaman çocuk kendisini toparlar ve dikkat etmeye başlar. Bazı isimler ise çocuğun yaşadığı toplum açısından bir anlam ifade etmiyor.” dedi. “İsimler topluma ışık tutuyor” “Biz gerçek anlamda temiz bir toplum oluşturmak istiyorsak sadece davranışlarımıza değil, isimlerimize de önem vermemiz gerekiyor” diyen Kula, tarihe ve geleneklere bakıldığında en güzel isimlerin Müslümanların isimleri olduğunu belirtti. Hasan, Hüseyin dendiği zaman Müslümanlar için akan suların durduğunu söyleyen Kula, “Bu isimleri andığımız zaman bazen hüzünleniyoruz, bazen de gururlanıyoruz. Bu anlamda isimler topluma ışık oluyor. Aynı şekilde Ebuzer ismini söylediğimiz zaman sadece bir coğrafya değil, dünyadaki bütün Müslümanlar o ismi duyduğu zaman tebessüm ediyor. Dolayısıyla o insan, evrensel bir kültür olan İslam dininin mensubu olduğu anlaşılıyor.” ifadelerini kullandı. İnancın bir insanı kuşatmasından sonra o inanca aykırı isim konulduğu zaman insanı rahatsız ettiğine vurgu yapan Kula, “Bundan dolayı sonradan Müslüman olan insanlar kendi aidiyetini temsil etmesi açısından isimlerini değiştirme ihtiyacı duyuyorlar. Müslümanların duyduğu zaman ‘tamam bu bizdendir’ diyebileceği isimleri koymuşlardır. Yusuf İslam gibi ve yakın zamanda vefat eden boksör Muhammed Ali gibi. O yüzden peygamberimiz Asi ismini Muti ismi ile değiştirmiştir.” diye belirtti. “Çocuk kendi ismiyle iftihar etmeli” Günümüz de bazı insanların medyatik veya popüler olanların isimlerini kullandığı söyleyen Kula, “Bu tür aileler de gelenek ve değer algısı yok. Aynı şekilde çocuğun istikbalini düşünme de yok. Çocuklarımıza öyle isimler vermeliyiz ki; çocuk büyüdüğü zaman kendi ismini araştırdığı zaman iftihar etmeli.” şeklinde konuştu. Peygamberin Berre gibi ‘kusursuz’ anlam ifade eden isimleri de değiştirdiğine dikkat çeken Kula, gurur ve kibir yaratabilen ucube isimlerden uzak durulması gerektiğini söyledi. Kula, son olarak çocuğa yalnızlaşacağı ideolojik isimleri bırakılmaması gerektiğini, çocuğun iç ve dış dünyasını mutlu edecek isimlerin kullanılması gerektiğini ifade etti. “Mahşer gününde hoşlanacağımız isimler kullanmalıyız” “Çocuğun anne baba üzerindeki haklarından bir tanesinin de kendisine güzel isim koymalarıdır.” diyen Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşliyen de Hz Muhammed’in çocuklara isim bırakma konusunda çok hassas davrandığını söyledi. Peygamberin; küfür, şirk, isyan ve olumsuzluk ifade ‘Abduluzza” gibi isimleri değiştirdiğine dikkat çeken İşliyen, son yıllarda maalesef isim konusunda sünnetin dışına çıkıldığını söyledi. Bazı insanların bilinçsiz davrandığını, Kur’an’da geçen ve bir anlam ifade etmeyen İleyna ve Aleyna gibi isimleri çocuklarına bıraktıklarını söyleyen İşliyen, “Bazen çok alakasız isimler çocuklara veriliyor. Onun için yarın mahşer meydanın da bize çağrılmasından hoşlanacağımız isimler koymamız gerekir.” dedi. “İsimler tevhit ve vahdeti temsil etmeli” İsimlerin aynı zamanda tevhit ve vahdeti temsil eden hususlardan biri olduğunun altını çizen İşliyen, “Irkı ve aidiyeti ne olursa olsun; Kürt, Çerkez, Zaza, Fransız fark etmiyor. Hepsine baktığımız zaman müşterek isimleri kullandıklarını görüyoruz. Bütün bunlar ümmet olmaya katkı sunan ve ümmet olma bilincini geliştiren hususlardan bir tanesidir. Onun için ileriki zamanlarda çocuklarımızın utanacağı isimleri koymamamız gerekir.” şeklinde uyarılarda bulundu. İşliyen, çocuklara peygamberlerin ve sahabelerin isimlerin koyulması gerektiğini de sözlerine ekledi. TUİK verilerine göre son 60 yılın en fazla kullanılan isim istatistikleri Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) raporuna göre ise Türkiye’de son 60 yılda en çok kullanan isimlerin erkeklerde; Yusuf, Ali, Muhammed, Ahmet, Mustafa, Emre, Enes, Furkan, Hasan, Hüseyin, Mehmet, Ömer, İbrahim, Abdulkadir, Abdullah, Âdem, Bilal, Halilibrahim, Kadir ve Mahmut isimlerinin olduğu görüldü. Rapora göre 1950 yılında Şerafettin, Şevket ve Şükrü gibi isimleri sırlamada ilk yüze girerken, 2016 yılına kadar ise sıralamaya giremediği, aynı şekilde 1970 ila 80 yılları arası ilk yüze giren Çetin, Yüksel ve Adnan imsileri de bu zamana kadar dereceye giremediği görüldü. Kürtçe özgürlük anlamını taşıyan Azat ismi ise son 70 yıl içerisinde sadece 2003 yılında dereceye girdiği, Arapça kökenli olan Abdurrahman ismi ise 1997 yılından bu yana ilk yüze girmedi. Raporlarda neredeyse hiç dereceye giremeyen erkek isimleri ise şu şekilde belirtildi: Atakan, Anıl, Aykut, Aras, Ayaz, Berke, Boran, Doruk, Erdi, Ertuğrul, Evren, Fahri ve Poyraz gibi isimler oldu. Emrah, Ercan, Erdem, Fırat, Hamza, Kemal, Metin ve Sefa gibi isimlerin ise inişli çıkışlı seyir izlediği görüldü. Kadın isimleri Raporda en fazla kullanılan kadın isimleri ise Ayşe, Fatma, Zeynep, Hatice, Hacer, Zehra, Elif, Emine, Fadime, Meryem, Esma, Gülcan, Gülsüm, Halime, Leyla, Melek, Merve, Yasemin, İlknur gibi İslami isimlerin sıralamadan hiç düşmemesi dikkat çekti. Şenay, Şaziye İkra, Çağla, Satı, Raziye, Pakize, Nimet ve Aliye gibi isimlerin de 1950- 60 yılları arası dışında günümüze kadar dereceye giremedikleri görüldü. TUİK’in raporlarına göre kadın isimleri olan Aynur, Aysel, Ayten, Berfin, Beyzanur, Canan, Duygu, Ebrar, Esra, Gülsüm, Hayrunnisa, Meltem, Melisa, Necla, Rümeysa, Şükran gibi isimler de sıralamada inişli çıkışlı seyir izledi.
- 2016-07-11 14:16:17 Çocuğa verilen isimlerin insan fıtratıyla uygunluk sağlayacak şekilde olması gerektiğini belirten âlim, kanaat önderleri ve akademisyenler, Kemalizm’in ve onun Kürdistan’daki versiyonu olan PKK’nin son yıllarda bilinçli bir şekilde İslami isimler üzerinde planlamalar yaptığını ve bu şekilde Müslüman Türk ve Kürt halkının öz kimliğinin değiştirilmek istendiğini söylediler. Ulusalcı, milliyetçi, ırkçı akımların dünyanın her yerinde varmak istedikleri hedefe ulaşmak için önce kültürel anlamda değişim için adımlar atıkları biliniyor. İşe evvela çocuklara konulan isimlerle başlayan bu tek tipçi, kafatasçı akımlar; kendi fikri egemenliklerini oluşturmak ve hâkim kılmak için ürettikleri isimleri toplumda yaygınlaştırmaya çalışıyor. Söz konusu zihniyet, bu konuda özellikle toplumda bütünlüğü, dayanışmayı, birlikte yaşamı kapsayan, tevhidi, Kur’anî, İslami isimleri önce yozlaştırmaya, karikatürize etmeye ve ardından da kendi tornalarından çıkmış yeni isimleri topluma aşılamaya, empoze etmeye başladı. “İsim kişinin toplumdaki aidiyetini temsil eder” Kişinin toplumdaki aidiyetini temsil etmesi açısından ismin çok önemli olduğuna dikkat çeken Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Tahsin Kula ise isminin nerden geldiğini bilen bir insanın kendisine yön verebileceğini söyledi. İsmin kişiyi hangi toplumun parçası olduğuna işaret ettiğini, kimi anne babanın ideolojik yapılara kapılarak çocuğuna isim verdiğini söyleyen Kula, savaş ve barış gibi didişmeyi çağrıştıracak isimlerin çocuk için uygun olmadığına dikkat çekti. Çocuğun anne babasını örnek aldığını, ismin de bu yönde çocuğa yön verdiğini belirten Kula, “Çocuk yaramazlık yaptığında kendisine ‘senin ismin Ahmet, Peygamber ismi taşıyorsun’ dendiği zaman çocuk kendisini toparlar ve dikkat etmeye başlar. Bazı isimler ise çocuğun yaşadığı toplum açısından bir anlam ifade etmiyor.” dedi. “İsimler topluma ışık tutuyor” “Biz gerçek anlamda temiz bir toplum oluşturmak istiyorsak sadece davranışlarımıza değil, isimlerimize de önem vermemiz gerekiyor” diyen Kula, tarihe ve geleneklere bakıldığında en güzel isimlerin Müslümanların isimleri olduğunu belirtti. Hasan, Hüseyin dendiği zaman Müslümanlar için akan suların durduğunu söyleyen Kula, “Bu isimleri andığımız zaman bazen hüzünleniyoruz, bazen de gururlanıyoruz. Bu anlamda isimler topluma ışık oluyor. Aynı şekilde Ebuzer ismini söylediğimiz zaman sadece bir coğrafya değil, dünyadaki bütün Müslümanlar o ismi duyduğu zaman tebessüm ediyor. Dolayısıyla o insan, evrensel bir kültür olan İslam dininin mensubu olduğu anlaşılıyor.” ifadelerini kullandı. İnancın bir insanı kuşatmasından sonra o inanca aykırı isim konulduğu zaman insanı rahatsız ettiğine vurgu yapan Kula, “Bundan dolayı sonradan Müslüman olan insanlar kendi aidiyetini temsil etmesi açısından isimlerini değiştirme ihtiyacı duyuyorlar. Müslümanların duyduğu zaman ‘tamam bu bizdendir’ diyebileceği isimleri koymuşlardır. Yusuf İslam gibi ve yakın zamanda vefat eden boksör Muhammed Ali gibi. O yüzden peygamberimiz Asi ismini Muti ismi ile değiştirmiştir.” diye belirtti. “Çocuk kendi ismiyle iftihar etmeli” Günümüz de bazı insanların medyatik veya popüler olanların isimlerini kullandığı söyleyen Kula, “Bu tür aileler de gelenek ve değer algısı yok. Aynı şekilde çocuğun istikbalini düşünme de yok. Çocuklarımıza öyle isimler vermeliyiz ki; çocuk büyüdüğü zaman kendi ismini araştırdığı zaman iftihar etmeli.” şeklinde konuştu. Peygamberin Berre gibi ‘kusursuz’ anlam ifade eden isimleri de değiştirdiğine dikkat çeken Kula, gurur ve kibir yaratabilen ucube isimlerden uzak durulması gerektiğini söyledi. Kula, son olarak çocuğa yalnızlaşacağı ideolojik isimleri bırakılmaması gerektiğini, çocuğun iç ve dış dünyasını mutlu edecek isimlerin kullanılması gerektiğini ifade etti. “Mahşer gününde hoşlanacağımız isimler kullanmalıyız” “Çocuğun anne baba üzerindeki haklarından bir tanesinin de kendisine güzel isim koymalarıdır.” diyen Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşliyen de Hz Muhammed’in çocuklara isim bırakma konusunda çok hassas davrandığını söyledi. Peygamberin; küfür, şirk, isyan ve olumsuzluk ifade ‘Abduluzza” gibi isimleri değiştirdiğine dikkat çeken İşliyen, son yıllarda maalesef isim konusunda sünnetin dışına çıkıldığını söyledi. Bazı insanların bilinçsiz davrandığını, Kur’an’da geçen ve bir anlam ifade etmeyen İleyna ve Aleyna gibi isimleri çocuklarına bıraktıklarını söyleyen İşliyen, “Bazen çok alakasız isimler çocuklara veriliyor. Onun için yarın mahşer meydanın da bize çağrılmasından hoşlanacağımız isimler koymamız gerekir.” dedi. “İsimler tevhit ve vahdeti temsil etmeli” İsimlerin aynı zamanda tevhit ve vahdeti temsil eden hususlardan biri olduğunun altını çizen İşliyen, “Irkı ve aidiyeti ne olursa olsun; Kürt, Çerkez, Zaza, Fransız fark etmiyor. Hepsine baktığımız zaman müşterek isimleri kullandıklarını görüyoruz. Bütün bunlar ümmet olmaya katkı sunan ve ümmet olma bilincini geliştiren hususlardan bir tanesidir. Onun için ileriki zamanlarda çocuklarımızın utanacağı isimleri koymamamız gerekir.” şeklinde uyarılarda bulundu. İşliyen, çocuklara peygamberlerin ve sahabelerin isimlerin koyulması gerektiğini de sözlerine ekledi. TUİK verilerine göre son 60 yılın en fazla kullanılan isim istatistikleri Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) raporuna göre ise Türkiye’de son 60 yılda en çok kullanan isimlerin erkeklerde; Yusuf, Ali, Muhammed, Ahmet, Mustafa, Emre, Enes, Furkan, Hasan, Hüseyin, Mehmet, Ömer, İbrahim, Abdulkadir, Abdullah, Âdem, Bilal, Halilibrahim, Kadir ve Mahmut isimlerinin olduğu görüldü. Rapora göre 1950 yılında Şerafettin, Şevket ve Şükrü gibi isimleri sırlamada ilk yüze girerken, 2016 yılına kadar ise sıralamaya giremediği, aynı şekilde 1970 ila 80 yılları arası ilk yüze giren Çetin, Yüksel ve Adnan imsileri de bu zamana kadar dereceye giremediği görüldü. Kürtçe özgürlük anlamını taşıyan Azat ismi ise son 70 yıl içerisinde sadece 2003 yılında dereceye girdiği, Arapça kökenli olan Abdurrahman ismi ise 1997 yılından bu yana ilk yüze girmedi. Raporlarda neredeyse hiç dereceye giremeyen erkek isimleri ise şu şekilde belirtildi: Atakan, Anıl, Aykut, Aras, Ayaz, Berke, Boran, Doruk, Erdi, Ertuğrul, Evren, Fahri ve Poyraz gibi isimler oldu. Emrah, Ercan, Erdem, Fırat, Hamza, Kemal, Metin ve Sefa gibi isimlerin ise inişli çıkışlı seyir izlediği görüldü. Kadın isimleri Raporda en fazla kullanılan kadın isimleri ise Ayşe, Fatma, Zeynep, Hatice, Hacer, Zehra, Elif, Emine, Fadime, Meryem, Esma, Gülcan, Gülsüm, Halime, Leyla, Melek, Merve, Yasemin, İlknur gibi İslami isimlerin sıralamadan hiç düşmemesi dikkat çekti. Şenay, Şaziye İkra, Çağla, Satı, Raziye, Pakize, Nimet ve Aliye gibi isimlerin de 1950- 60 yılları arası dışında günümüze kadar dereceye giremedikleri görüldü. TUİK’in raporlarına göre kadın isimleri olan Aynur, Aysel, Ayten, Berfin, Beyzanur, Canan, Duygu, Ebrar, Esra, Gülsüm, Hayrunnisa, Meltem, Melisa, Necla, Rümeysa, Şükran gibi isimler de sıralamada inişli çıkışlı seyir izledi.
"İdamların son bulması için tepki gösterilmeli"
Cemaat-i İslami’nin lideri Rahman Nizami'nin laik Hasina hükumeti tarafından idam edilmesini değerlendiren Akademisyen Davut Okçu, Bangladeş’teki idamların son bulması için tüm İslam âlemi liderlerinin tepki göstermesi gerektiğini, aksi halde idamların devam edeceğini söyledi.
Cemaat-i İslami’nin lideri Rahman Nizami'nin laik Hasina hükumeti tarafından idam edilmesini değerlendiren Akademisyen Davut Okçu, Bangladeş’teki idamların son bulması için tüm İslam âlemi liderlerinin tepki göstermesi gerektiğini, aksi halde idamların devam edeceğini söyledi.
“Bangladeş’teki idamlar tüm Müslümanlara ihtardır”
Cemaat-i İslami’nin lideri Motiur Rahman Nizami'nin Bangladeş’te laik Hasina hükumeti tarafından idam edilmesine tepki gösteren Diyanet-Sen Batman Şube Başkanı Hamit Ergin, Bangladeş’teki idamların tüm Müslümanlara bir uyarı olduğunu söyledi.
Cemaat-i İslami’nin lideri Motiur Rahman Nizami'nin Bangladeş’te laik Hasina hükumeti tarafından idam edilmesine tepki gösteren Diyanet-Sen Batman Şube Başkanı Hamit Ergin, Bangladeş’teki idamların tüm Müslümanlara bir uyarı olduğunu söyledi.
Makaleler
Hava Durumu