"AKADEM" Arama Sonuçları
İsmail Kahraman: Fikirler akademik yapının temelidir
Türkiye Büyük Millet Meclisi 27. Başkanı İsmail Kahraman, "Fikirler akademik yapının temelidir. Ve tehdit altında olmamalıdır." dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi 27. Başkanı İsmail Kahraman, "Fikirler akademik yapının temelidir. Ve tehdit altında olmamalıdır." dedi.
Durmuş,ProjeTanıtım Toplantısına Katıldı
Rektör Durmuş, "Ortadoğu'da Akademik Mirası Koruma Projesi" Tanıtım Toplantısına Katıldı
Rektör Durmuş, "Ortadoğu'da Akademik Mirası Koruma Projesi" Tanıtım Toplantısına Katıldı
Rektör Durmuş akademik yıl açılış törenine katıldı
Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aydın Durmuş Beştepe'de Düzenlenen 2018-2019 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katıldı.
Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aydın Durmuş Beştepe'de Düzenlenen 2018-2019 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katıldı.
Batman Üniversitesi Büyüyor
Batman Üniversitesi’nin kurulduğu günden beri Batman’ın gelişimine katkıda bulunduğunu belirten Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aydın Durmuş, 2018-2019 akademik yılında Batman Üniversitesi’nin 3850 yeni öğrenciyi Batman’la tanıştıracağını söyledi.
Batman Üniversitesi’nin kurulduğu günden beri Batman’ın gelişimine katkıda bulunduğunu belirten Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aydın Durmuş, 2018-2019 akademik yılında Batman Üniversitesi’nin 3850 yeni öğrenciyi Batman’la tanıştıracağını söyledi.
Batman Üniversitesi 2018 Mezunlarını Coşkuyla Verdi
Batman Üniversitesi’nden 2017-2018 akademik yılında mezun olan öğrencilerini hayatlarında yapacakları yeni başlangıç için kanatlandırdı.
Batman Üniversitesi’nden 2017-2018 akademik yılında mezun olan öğrencilerini hayatlarında yapacakları yeni başlangıç için kanatlandırdı.
Batman Üniversitesi Ortadoğu’ya Açılıyor
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nin Ürdün’ün Başkenti Amman’da organize ettiği Avrasya İpekyolu Üniversiteler Konsorsiyumu (ESRUC) 7. Olağan Toplantısı’nda 5 üniversite ile akademisyen ve öğrenci değişim protokolü imzalayan Rektör Prof. Dr. Aydın Durmuş, toplantı sonrasında Kudüs’e yapılan ziyarette de El-Kudüs Üniversitesi ile akademisyen ve öğrenci değişim protokolü imzaladı
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nin Ürdün’ün Başkenti Amman’da organize ettiği Avrasya İpekyolu Üniversiteler Konsorsiyumu (ESRUC) 7. Olağan Toplantısı’nda 5 üniversite ile akademisyen ve öğrenci değişim protokolü imzalayan Rektör Prof. Dr. Aydın Durmuş, toplantı sonrasında Kudüs’e yapılan ziyarette de El-Kudüs Üniversitesi ile akademisyen ve öğrenci değişim protokolü imzaladı
Batman Üniversitesi Uluslararası Enerji ve Teknoloji Sempozyumu Başlıyor
Batman Üniversitesi tarafından 3-5 Mayıs 2018 tarihleri arasında düzenlenecek olan Uluslararası Enerji ve Teknoloji Sempozyumu yerli ve yabancı 400’ün üzerinde akademisyenin katılımı ile başlıyor.
Batman Üniversitesi tarafından 3-5 Mayıs 2018 tarihleri arasında düzenlenecek olan Uluslararası Enerji ve Teknoloji Sempozyumu yerli ve yabancı 400’ün üzerinde akademisyenin katılımı ile başlıyor.
AKSOY’dan kent içi trafik sorununa neşter
Batman’ın kent içi trafik sorununu çözüme kavuşturmak için girişimlere başlayan Belediye Başkan Vekili Ertuğ Şevket AKSOY İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) akademisyenlerinden oluşan teknik heyetle makamında görüştü.
Batman’ın kent içi trafik sorununu çözüme kavuşturmak için girişimlere başlayan Belediye Başkan Vekili Ertuğ Şevket AKSOY İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) akademisyenlerinden oluşan teknik heyetle makamında görüştü.
Batman Üniversitesine siyah çelenk bıraktılar
KHK’larla akademisyenlerin üniversiteden ihraç edilmesine tepki gösteren Eğitim-Bir-Sen öncülüğündeki kimi STK’lar, Batman Üniversitesi merkez kampus kapısının önüne siyah çelenk bıraktı.
KHK’larla akademisyenlerin üniversiteden ihraç edilmesine tepki gösteren Eğitim-Bir-Sen öncülüğündeki kimi STK’lar, Batman Üniversitesi merkez kampus kapısının önüne siyah çelenk bıraktı.
Batman'da “Akademik başarı ve spor elele” programı düzenlendi
Batman İl Milli Eğitim müdürlüğü tarafından “Akademik Başarı ve Spor Elele” programı düzenlendi.
Batman İl Milli Eğitim müdürlüğü tarafından “Akademik Başarı ve Spor Elele” programı düzenlendi.
Siyaset Akademisi’nde sertifikalar verildi
Siyaset Akademisi’nde ilk 10’a girenlere sertifikaları verildi
Siyaset Akademisi’nde ilk 10’a girenlere sertifikaları verildi
“RADYO YÜKSEL” BÖLGEDE 1 NUMARA
Radyo Akademi Ödülleri yarışmasında Güneydoğu Anadolu Bölgesi Kategorisinde RADYO YÜKSEL Birinci Seçildi.
Radyo Akademi Ödülleri yarışmasında Güneydoğu Anadolu Bölgesi Kategorisinde RADYO YÜKSEL Birinci Seçildi.
İsimlerle bir toplumun kimliği-karakteri değiştirilmek isteniyor -2
- 2016-07-11 14:16:17 Çocuğa verilen isimlerin insan fıtratıyla uygunluk sağlayacak şekilde olması gerektiğini belirten âlim, kanaat önderleri ve akademisyenler, Kemalizm’in ve onun Kürdistan’daki versiyonu olan PKK’nin son yıllarda bilinçli bir şekilde İslami isimler üzerinde planlamalar yaptığını ve bu şekilde Müslüman Türk ve Kürt halkının öz kimliğinin değiştirilmek istendiğini söylediler. Ulusalcı, milliyetçi, ırkçı akımların dünyanın her yerinde varmak istedikleri hedefe ulaşmak için önce kültürel anlamda değişim için adımlar atıkları biliniyor. İşe evvela çocuklara konulan isimlerle başlayan bu tek tipçi, kafatasçı akımlar; kendi fikri egemenliklerini oluşturmak ve hâkim kılmak için ürettikleri isimleri toplumda yaygınlaştırmaya çalışıyor. Söz konusu zihniyet, bu konuda özellikle toplumda bütünlüğü, dayanışmayı, birlikte yaşamı kapsayan, tevhidi, Kur’anî, İslami isimleri önce yozlaştırmaya, karikatürize etmeye ve ardından da kendi tornalarından çıkmış yeni isimleri topluma aşılamaya, empoze etmeye başladı. “İsim kişinin toplumdaki aidiyetini temsil eder” Kişinin toplumdaki aidiyetini temsil etmesi açısından ismin çok önemli olduğuna dikkat çeken Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Tahsin Kula ise isminin nerden geldiğini bilen bir insanın kendisine yön verebileceğini söyledi. İsmin kişiyi hangi toplumun parçası olduğuna işaret ettiğini, kimi anne babanın ideolojik yapılara kapılarak çocuğuna isim verdiğini söyleyen Kula, savaş ve barış gibi didişmeyi çağrıştıracak isimlerin çocuk için uygun olmadığına dikkat çekti. Çocuğun anne babasını örnek aldığını, ismin de bu yönde çocuğa yön verdiğini belirten Kula, “Çocuk yaramazlık yaptığında kendisine ‘senin ismin Ahmet, Peygamber ismi taşıyorsun’ dendiği zaman çocuk kendisini toparlar ve dikkat etmeye başlar. Bazı isimler ise çocuğun yaşadığı toplum açısından bir anlam ifade etmiyor.” dedi. “İsimler topluma ışık tutuyor” “Biz gerçek anlamda temiz bir toplum oluşturmak istiyorsak sadece davranışlarımıza değil, isimlerimize de önem vermemiz gerekiyor” diyen Kula, tarihe ve geleneklere bakıldığında en güzel isimlerin Müslümanların isimleri olduğunu belirtti. Hasan, Hüseyin dendiği zaman Müslümanlar için akan suların durduğunu söyleyen Kula, “Bu isimleri andığımız zaman bazen hüzünleniyoruz, bazen de gururlanıyoruz. Bu anlamda isimler topluma ışık oluyor. Aynı şekilde Ebuzer ismini söylediğimiz zaman sadece bir coğrafya değil, dünyadaki bütün Müslümanlar o ismi duyduğu zaman tebessüm ediyor. Dolayısıyla o insan, evrensel bir kültür olan İslam dininin mensubu olduğu anlaşılıyor.” ifadelerini kullandı. İnancın bir insanı kuşatmasından sonra o inanca aykırı isim konulduğu zaman insanı rahatsız ettiğine vurgu yapan Kula, “Bundan dolayı sonradan Müslüman olan insanlar kendi aidiyetini temsil etmesi açısından isimlerini değiştirme ihtiyacı duyuyorlar. Müslümanların duyduğu zaman ‘tamam bu bizdendir’ diyebileceği isimleri koymuşlardır. Yusuf İslam gibi ve yakın zamanda vefat eden boksör Muhammed Ali gibi. O yüzden peygamberimiz Asi ismini Muti ismi ile değiştirmiştir.” diye belirtti. “Çocuk kendi ismiyle iftihar etmeli” Günümüz de bazı insanların medyatik veya popüler olanların isimlerini kullandığı söyleyen Kula, “Bu tür aileler de gelenek ve değer algısı yok. Aynı şekilde çocuğun istikbalini düşünme de yok. Çocuklarımıza öyle isimler vermeliyiz ki; çocuk büyüdüğü zaman kendi ismini araştırdığı zaman iftihar etmeli.” şeklinde konuştu. Peygamberin Berre gibi ‘kusursuz’ anlam ifade eden isimleri de değiştirdiğine dikkat çeken Kula, gurur ve kibir yaratabilen ucube isimlerden uzak durulması gerektiğini söyledi. Kula, son olarak çocuğa yalnızlaşacağı ideolojik isimleri bırakılmaması gerektiğini, çocuğun iç ve dış dünyasını mutlu edecek isimlerin kullanılması gerektiğini ifade etti. “Mahşer gününde hoşlanacağımız isimler kullanmalıyız” “Çocuğun anne baba üzerindeki haklarından bir tanesinin de kendisine güzel isim koymalarıdır.” diyen Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşliyen de Hz Muhammed’in çocuklara isim bırakma konusunda çok hassas davrandığını söyledi. Peygamberin; küfür, şirk, isyan ve olumsuzluk ifade ‘Abduluzza” gibi isimleri değiştirdiğine dikkat çeken İşliyen, son yıllarda maalesef isim konusunda sünnetin dışına çıkıldığını söyledi. Bazı insanların bilinçsiz davrandığını, Kur’an’da geçen ve bir anlam ifade etmeyen İleyna ve Aleyna gibi isimleri çocuklarına bıraktıklarını söyleyen İşliyen, “Bazen çok alakasız isimler çocuklara veriliyor. Onun için yarın mahşer meydanın da bize çağrılmasından hoşlanacağımız isimler koymamız gerekir.” dedi. “İsimler tevhit ve vahdeti temsil etmeli” İsimlerin aynı zamanda tevhit ve vahdeti temsil eden hususlardan biri olduğunun altını çizen İşliyen, “Irkı ve aidiyeti ne olursa olsun; Kürt, Çerkez, Zaza, Fransız fark etmiyor. Hepsine baktığımız zaman müşterek isimleri kullandıklarını görüyoruz. Bütün bunlar ümmet olmaya katkı sunan ve ümmet olma bilincini geliştiren hususlardan bir tanesidir. Onun için ileriki zamanlarda çocuklarımızın utanacağı isimleri koymamamız gerekir.” şeklinde uyarılarda bulundu. İşliyen, çocuklara peygamberlerin ve sahabelerin isimlerin koyulması gerektiğini de sözlerine ekledi. TUİK verilerine göre son 60 yılın en fazla kullanılan isim istatistikleri Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) raporuna göre ise Türkiye’de son 60 yılda en çok kullanan isimlerin erkeklerde; Yusuf, Ali, Muhammed, Ahmet, Mustafa, Emre, Enes, Furkan, Hasan, Hüseyin, Mehmet, Ömer, İbrahim, Abdulkadir, Abdullah, Âdem, Bilal, Halilibrahim, Kadir ve Mahmut isimlerinin olduğu görüldü. Rapora göre 1950 yılında Şerafettin, Şevket ve Şükrü gibi isimleri sırlamada ilk yüze girerken, 2016 yılına kadar ise sıralamaya giremediği, aynı şekilde 1970 ila 80 yılları arası ilk yüze giren Çetin, Yüksel ve Adnan imsileri de bu zamana kadar dereceye giremediği görüldü. Kürtçe özgürlük anlamını taşıyan Azat ismi ise son 70 yıl içerisinde sadece 2003 yılında dereceye girdiği, Arapça kökenli olan Abdurrahman ismi ise 1997 yılından bu yana ilk yüze girmedi. Raporlarda neredeyse hiç dereceye giremeyen erkek isimleri ise şu şekilde belirtildi: Atakan, Anıl, Aykut, Aras, Ayaz, Berke, Boran, Doruk, Erdi, Ertuğrul, Evren, Fahri ve Poyraz gibi isimler oldu. Emrah, Ercan, Erdem, Fırat, Hamza, Kemal, Metin ve Sefa gibi isimlerin ise inişli çıkışlı seyir izlediği görüldü. Kadın isimleri Raporda en fazla kullanılan kadın isimleri ise Ayşe, Fatma, Zeynep, Hatice, Hacer, Zehra, Elif, Emine, Fadime, Meryem, Esma, Gülcan, Gülsüm, Halime, Leyla, Melek, Merve, Yasemin, İlknur gibi İslami isimlerin sıralamadan hiç düşmemesi dikkat çekti. Şenay, Şaziye İkra, Çağla, Satı, Raziye, Pakize, Nimet ve Aliye gibi isimlerin de 1950- 60 yılları arası dışında günümüze kadar dereceye giremedikleri görüldü. TUİK’in raporlarına göre kadın isimleri olan Aynur, Aysel, Ayten, Berfin, Beyzanur, Canan, Duygu, Ebrar, Esra, Gülsüm, Hayrunnisa, Meltem, Melisa, Necla, Rümeysa, Şükran gibi isimler de sıralamada inişli çıkışlı seyir izledi.
- 2016-07-11 14:16:17 Çocuğa verilen isimlerin insan fıtratıyla uygunluk sağlayacak şekilde olması gerektiğini belirten âlim, kanaat önderleri ve akademisyenler, Kemalizm’in ve onun Kürdistan’daki versiyonu olan PKK’nin son yıllarda bilinçli bir şekilde İslami isimler üzerinde planlamalar yaptığını ve bu şekilde Müslüman Türk ve Kürt halkının öz kimliğinin değiştirilmek istendiğini söylediler. Ulusalcı, milliyetçi, ırkçı akımların dünyanın her yerinde varmak istedikleri hedefe ulaşmak için önce kültürel anlamda değişim için adımlar atıkları biliniyor. İşe evvela çocuklara konulan isimlerle başlayan bu tek tipçi, kafatasçı akımlar; kendi fikri egemenliklerini oluşturmak ve hâkim kılmak için ürettikleri isimleri toplumda yaygınlaştırmaya çalışıyor. Söz konusu zihniyet, bu konuda özellikle toplumda bütünlüğü, dayanışmayı, birlikte yaşamı kapsayan, tevhidi, Kur’anî, İslami isimleri önce yozlaştırmaya, karikatürize etmeye ve ardından da kendi tornalarından çıkmış yeni isimleri topluma aşılamaya, empoze etmeye başladı. “İsim kişinin toplumdaki aidiyetini temsil eder” Kişinin toplumdaki aidiyetini temsil etmesi açısından ismin çok önemli olduğuna dikkat çeken Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Tahsin Kula ise isminin nerden geldiğini bilen bir insanın kendisine yön verebileceğini söyledi. İsmin kişiyi hangi toplumun parçası olduğuna işaret ettiğini, kimi anne babanın ideolojik yapılara kapılarak çocuğuna isim verdiğini söyleyen Kula, savaş ve barış gibi didişmeyi çağrıştıracak isimlerin çocuk için uygun olmadığına dikkat çekti. Çocuğun anne babasını örnek aldığını, ismin de bu yönde çocuğa yön verdiğini belirten Kula, “Çocuk yaramazlık yaptığında kendisine ‘senin ismin Ahmet, Peygamber ismi taşıyorsun’ dendiği zaman çocuk kendisini toparlar ve dikkat etmeye başlar. Bazı isimler ise çocuğun yaşadığı toplum açısından bir anlam ifade etmiyor.” dedi. “İsimler topluma ışık tutuyor” “Biz gerçek anlamda temiz bir toplum oluşturmak istiyorsak sadece davranışlarımıza değil, isimlerimize de önem vermemiz gerekiyor” diyen Kula, tarihe ve geleneklere bakıldığında en güzel isimlerin Müslümanların isimleri olduğunu belirtti. Hasan, Hüseyin dendiği zaman Müslümanlar için akan suların durduğunu söyleyen Kula, “Bu isimleri andığımız zaman bazen hüzünleniyoruz, bazen de gururlanıyoruz. Bu anlamda isimler topluma ışık oluyor. Aynı şekilde Ebuzer ismini söylediğimiz zaman sadece bir coğrafya değil, dünyadaki bütün Müslümanlar o ismi duyduğu zaman tebessüm ediyor. Dolayısıyla o insan, evrensel bir kültür olan İslam dininin mensubu olduğu anlaşılıyor.” ifadelerini kullandı. İnancın bir insanı kuşatmasından sonra o inanca aykırı isim konulduğu zaman insanı rahatsız ettiğine vurgu yapan Kula, “Bundan dolayı sonradan Müslüman olan insanlar kendi aidiyetini temsil etmesi açısından isimlerini değiştirme ihtiyacı duyuyorlar. Müslümanların duyduğu zaman ‘tamam bu bizdendir’ diyebileceği isimleri koymuşlardır. Yusuf İslam gibi ve yakın zamanda vefat eden boksör Muhammed Ali gibi. O yüzden peygamberimiz Asi ismini Muti ismi ile değiştirmiştir.” diye belirtti. “Çocuk kendi ismiyle iftihar etmeli” Günümüz de bazı insanların medyatik veya popüler olanların isimlerini kullandığı söyleyen Kula, “Bu tür aileler de gelenek ve değer algısı yok. Aynı şekilde çocuğun istikbalini düşünme de yok. Çocuklarımıza öyle isimler vermeliyiz ki; çocuk büyüdüğü zaman kendi ismini araştırdığı zaman iftihar etmeli.” şeklinde konuştu. Peygamberin Berre gibi ‘kusursuz’ anlam ifade eden isimleri de değiştirdiğine dikkat çeken Kula, gurur ve kibir yaratabilen ucube isimlerden uzak durulması gerektiğini söyledi. Kula, son olarak çocuğa yalnızlaşacağı ideolojik isimleri bırakılmaması gerektiğini, çocuğun iç ve dış dünyasını mutlu edecek isimlerin kullanılması gerektiğini ifade etti. “Mahşer gününde hoşlanacağımız isimler kullanmalıyız” “Çocuğun anne baba üzerindeki haklarından bir tanesinin de kendisine güzel isim koymalarıdır.” diyen Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşliyen de Hz Muhammed’in çocuklara isim bırakma konusunda çok hassas davrandığını söyledi. Peygamberin; küfür, şirk, isyan ve olumsuzluk ifade ‘Abduluzza” gibi isimleri değiştirdiğine dikkat çeken İşliyen, son yıllarda maalesef isim konusunda sünnetin dışına çıkıldığını söyledi. Bazı insanların bilinçsiz davrandığını, Kur’an’da geçen ve bir anlam ifade etmeyen İleyna ve Aleyna gibi isimleri çocuklarına bıraktıklarını söyleyen İşliyen, “Bazen çok alakasız isimler çocuklara veriliyor. Onun için yarın mahşer meydanın da bize çağrılmasından hoşlanacağımız isimler koymamız gerekir.” dedi. “İsimler tevhit ve vahdeti temsil etmeli” İsimlerin aynı zamanda tevhit ve vahdeti temsil eden hususlardan biri olduğunun altını çizen İşliyen, “Irkı ve aidiyeti ne olursa olsun; Kürt, Çerkez, Zaza, Fransız fark etmiyor. Hepsine baktığımız zaman müşterek isimleri kullandıklarını görüyoruz. Bütün bunlar ümmet olmaya katkı sunan ve ümmet olma bilincini geliştiren hususlardan bir tanesidir. Onun için ileriki zamanlarda çocuklarımızın utanacağı isimleri koymamamız gerekir.” şeklinde uyarılarda bulundu. İşliyen, çocuklara peygamberlerin ve sahabelerin isimlerin koyulması gerektiğini de sözlerine ekledi. TUİK verilerine göre son 60 yılın en fazla kullanılan isim istatistikleri Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) raporuna göre ise Türkiye’de son 60 yılda en çok kullanan isimlerin erkeklerde; Yusuf, Ali, Muhammed, Ahmet, Mustafa, Emre, Enes, Furkan, Hasan, Hüseyin, Mehmet, Ömer, İbrahim, Abdulkadir, Abdullah, Âdem, Bilal, Halilibrahim, Kadir ve Mahmut isimlerinin olduğu görüldü. Rapora göre 1950 yılında Şerafettin, Şevket ve Şükrü gibi isimleri sırlamada ilk yüze girerken, 2016 yılına kadar ise sıralamaya giremediği, aynı şekilde 1970 ila 80 yılları arası ilk yüze giren Çetin, Yüksel ve Adnan imsileri de bu zamana kadar dereceye giremediği görüldü. Kürtçe özgürlük anlamını taşıyan Azat ismi ise son 70 yıl içerisinde sadece 2003 yılında dereceye girdiği, Arapça kökenli olan Abdurrahman ismi ise 1997 yılından bu yana ilk yüze girmedi. Raporlarda neredeyse hiç dereceye giremeyen erkek isimleri ise şu şekilde belirtildi: Atakan, Anıl, Aykut, Aras, Ayaz, Berke, Boran, Doruk, Erdi, Ertuğrul, Evren, Fahri ve Poyraz gibi isimler oldu. Emrah, Ercan, Erdem, Fırat, Hamza, Kemal, Metin ve Sefa gibi isimlerin ise inişli çıkışlı seyir izlediği görüldü. Kadın isimleri Raporda en fazla kullanılan kadın isimleri ise Ayşe, Fatma, Zeynep, Hatice, Hacer, Zehra, Elif, Emine, Fadime, Meryem, Esma, Gülcan, Gülsüm, Halime, Leyla, Melek, Merve, Yasemin, İlknur gibi İslami isimlerin sıralamadan hiç düşmemesi dikkat çekti. Şenay, Şaziye İkra, Çağla, Satı, Raziye, Pakize, Nimet ve Aliye gibi isimlerin de 1950- 60 yılları arası dışında günümüze kadar dereceye giremedikleri görüldü. TUİK’in raporlarına göre kadın isimleri olan Aynur, Aysel, Ayten, Berfin, Beyzanur, Canan, Duygu, Ebrar, Esra, Gülsüm, Hayrunnisa, Meltem, Melisa, Necla, Rümeysa, Şükran gibi isimler de sıralamada inişli çıkışlı seyir izledi.
Okullarda sporu tanıtma ve sevdirme etkinlikleri
Batman Spor Akademisi ‘Gençlik Haftası’ etkinlikleri kapsamında hafta içi her gün bir okulda akademik derslerin akabinde sporu tanıtma ve sevdirme etkinliği düzenliyor.
Batman Spor Akademisi ‘Gençlik Haftası’ etkinlikleri kapsamında hafta içi her gün bir okulda akademik derslerin akabinde sporu tanıtma ve sevdirme etkinliği düzenliyor.
"İdamların son bulması için tepki gösterilmeli"
Cemaat-i İslami’nin lideri Rahman Nizami'nin laik Hasina hükumeti tarafından idam edilmesini değerlendiren Akademisyen Davut Okçu, Bangladeş’teki idamların son bulması için tüm İslam âlemi liderlerinin tepki göstermesi gerektiğini, aksi halde idamların devam edeceğini söyledi.
Cemaat-i İslami’nin lideri Rahman Nizami'nin laik Hasina hükumeti tarafından idam edilmesini değerlendiren Akademisyen Davut Okçu, Bangladeş’teki idamların son bulması için tüm İslam âlemi liderlerinin tepki göstermesi gerektiğini, aksi halde idamların devam edeceğini söyledi.
Makaleler
Hava Durumu