İyiliğin Karşılığı

RABİA GÜL


      HER GÜNE  BİR AYET BİR HADİS

AYET: “Sen Rabbinin nimetiyle mecnun değilsin. Kuşkusuz senin için tükenmez bir ecir var. Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin. Sen de göreceksin, onlar da görecek.”

HADİS: “Mü’minin mizanında en ağır basacak şey güzel ahlaktır.. Muhakkak ki, Allah Teala işi ve sözü çirkin olan ve hayasızca konuşan kimseye buğz eder.”

GÜZEL AHLAK NEDİR?

Her binanın bir temeli vardır. İslam’ın temeli de güzel ahlaktır. Kötü ahlak, öyle bir fenalıktır ki, onunla yapılan birçok iyilikler fayda vermez. Güzel ahlak, öyle bir iyiliktir ki, onunla yapılan günahlar affa uğrar. Yükselen bütün insanlar ancak güzel ahlakları sayesinde yükselmişlerdir. Güzel ahlak güler yüzlülük, cömertlik ve kimseyi üzmemek demektir. Güzel ahlak, kimseyle çekişmemek ve kimseyi çekiştirmemektir. Güzel ahlak, eziyet vermemek ve meşakkatlere katlanmaktır. Güzel ahlak genişlikte ve darlıkta insanları razı etmeye çalışmak demektir. Güzel ahlak, Allah’tan razı olmak demektir. Yani hayrı ve şerri Allah’tan bilmek, nimetlere şükür, balalara sabretmektir.

HİKAYE

İYİLİĞİN KARŞILIĞI

Devesine binmiş olarak çölü aşmaya çalışan bir bedevî, yolda dudakları susuzluktan kurumuş yaya bir adama rastlamış.Yaya adam bedevîyi görünce ondan su istemiş. Bedevî de insanlık edip devesinden inmiş ve ona su vermiş. Kana kana su içen adam susuzluğunu giderdikten sonra,birden bedevîyi itmiş ve deveye atladığı gibi kaçmaya başlamış.Bu duruma hayret eden bedevî, arkasından şöyle seslenmiş:

-“Hey yolcu! Tamam deveyi al git, ama senden bir ricam var.Sakın bu olayı başkasına anlatma!”Bu isteği tuhaf bulan hırsız adam biraz duraklamış ve nedenini sormuş. Bedevînin verdiği cevap ilginçmiş. Şunu söylemiş:

-“Eğer bunu başkasına anlatırsan,bu her yerde duyulur ve insanlar bir daha çölde susuz kalmış birini gördüklerinde ona yardım etmezler.”

 

FIKRA

NASIL YETİŞECEKSİN?

Sultan ll. Mahmud Han zamanında bir zat, ramazanda bazı ahbab ve tanıdıklarını iftara davet etmiş. Meşhur şair İzzet Molla da davetliler arasındaymış.

Yatsı ezanı okunmuş, cemaatle namaza başlamışlar. İmamlık eden zat, namazı neredeyse iki secdeyi bir edecek kadar acele kıldırıyormuş. Çok kısa zamanda sonuncu rekatın tahıyyatına gelmişler O aralık dışarıdan bir adam gelip namaz kıldıklarını görünce:

-Hazır abdestim varken bende cemaate yetişeyim, diye düşünüp safa dahil olacağı sırada cemaat selam vermiş.

İzzet Molla dönüp adama şöyle demiş:

-Be adam! Biz içinde iken yetişemiyoruz, sen dışarıdan gelip nasıl yetişeceksin?

Niyetliyim

 

 

 Beyzâde ramazan girer girmez her türlü melanetten tövbe ederek namaza başlamış. Onu mescidde gören tanıdıkları kenardan işaret ederek, “MaşALLAH, ne de güzel namaz kılıyor, ne de güzel yakışıyor, nazar değmesin” gibi güzel kelimelerle taltif ettikçe bu lâflar bizim beyzâdenin kulağına değmekte ve delikanlı içten içe hoşnut olup zevke gelmekte ve içi içine sığamamaktadır. 
Nihayet bir yerde kendini zapt edemeyip namazı rükûda iken bozar ve kendisini methedenlere seslenir,
- Belki haberiniz yoktur, üstelik şu anda oruçluyum bile!.. 

 

AKLINIZDA BULUNSUN

Karpuz

Yaz aylarının favori meyvelerinden biri olan karpuz  özellikle aşırı sıcaklarda besleyici ve su ihtiyacını karşılamada önemli bir besindir. Sulu bir meyve olan karpuz  yaz sıcaklarında biri serinletmekten çok daha fazlasına yarar.

 

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
Diğer Yazıları

Makaleler

Hava Durumu


VAN