GELENEKLERİN GÜNCELLENMESİ - 2
YÜKSEL ÇİFTÇİ
GELENEKLERİN GÜNCELLENMESİ GEREKMİYOR MU? 2
Bir önceki yazımızda yıllar süren ve kaldırıldıktan sonra, memnuniyet veren geleneklerimizden bahsetmiş ve bunlardan bir kaçını örnek olarak sıralamıştık.
Bugün de güncellenmesi gereken iki gelenekten bahsetmek istiyorum.
Yani bu geleneklerin sürdürülmesinin anlamsız ve gereksiz olduğu kanısına birçok okur ve çevremizin ileri gelenleri ile yaptığımız istişare sonucu vardık.
Bunlardan birincisi biraz basit bir gelenek ama görüştüğümüz herkes bunun kaldırılması gerektiğine inanıyoruz diye görüş beyan ettiler. Ben de bunu sizlerle paylaşmak istedim.
Taziyelerle ilgili bir adet. Taziye evlerinde taziye süresinin 1 hafta dan 3 güne düşürülmesi gibi. Taziye evlerinde ikram edilen sigara gibi, ikram edilen çayın da gereksiz olduğu görüşü hakim. Taziye sahipleri için bir külfettir. Taziye günleri için gençleri olmayan taziye sahiplerinin yevmiyeli ocakçı ve çay dağıtıcıları çalıştırmak zorunda oldukları biliniyor. Gittiğimiz her taziyede, bu ikramın gereksizliğinden bahsedilir. Birileri çıkıp bunu da yasaklasa sohbetleri olur. Başta müftülük olmak üzere tüm ilgililerin bunu dikkate alacaklarını umuyorum.
Gereksiz görülen bir diğer adet ise seçim ile alakalı bir adet.
Seçim sürecinde gereksiz ve fuzuli yapılan harcama ve israfın önüne geçilmesi gerekiyor artık. Gelişmiş ülkelerde böyle seçim çalışmaları yoktur. Herkes işinde gücündedir. Seçim günü sandığa gidip oylarını kullanırlar.
Siyasi partiler çevreyi görsel ve işitsel olarak kirletmezler.
Bizdeki seçim çalışmaları, seçim sürecide yapılanlar çevreyi kirletmeden öteye geçmiyor. Dünya kadar paralar harcanarak hazırlanıp, her sokağa ve caddeye asılan flama ve bayraklar gereksiz değil de nedir. Flamaların hazırlanmasına harcanan paralar ayrı bir dert, o flamaların asılması ayrı bir tehlike ve seçimden sonra tekrar indirilip cadde sokakların temizlenmesi ayrı bir dert, ayrı bir külfet. Bu çevre kirliliğinin kime ne faydası oluyor.
Siyası partiler vermek istedikleri mesajları ve seçim propagandalarını ilkel yöntemlerle yapmaya devam ediyorlar. Cumhuriyet yıllarında televizyonlar yoktu gazete ve radyolar yaygın değildi, Bilbordlar, raketler, dijiboardlar, internet ve sosyal medya hiç yoktu. O yıllardan kalma metodları uygulamanın bir anlamı kalmadı artık.
Seçim çalışma ve propagandalarının da arık gözden geçirilme zamanı gelmedi mi? Seçim çalışmalarının da, günümüz teknolojisine uygun yapılması gerekmiyor mu?
Seçim araçlarının sokaklarda ve caddelerde, rahatsız boyuttaki sesle dolaşması ne kadar etik olabilir.
Yatağında yatan hasta insanları rahatsız etmekten, ses ve gürültüden rahatsız olan yaşlıları rahatsız etmekten, gece nöbetinden çıkıp gündüz yatmış olan çalışan ve uyuyan bebekleri uyandırmaktan başka ne işe yarar.
Siyasi partiler seçim beyannamelerini seçimlerden önce hazırlarlar. Seçim sürecinde parti beyannamelerinde yer verdikleri hizmet ve projeleri, katılacakları gazete, radyo ve televizyon programlarında, enine, boyuna detaylı olarak, halka ve partililere anlatabilirler. Program çalışma kampanyalarını reklamlarla destekleyebilirler. Radyo, televizyon, basılı reklam ortamları, gazeteler, broşürler, el ilanları, kataloglar, dergiler, bilboardlar, dijiboardlar, raketler, afişler, cd, multimedya ve internet reklamları ile hedef kitleye daha etkili bir şekilde ulaşılabilir.
Bunun dışında parti genel başkanlarının yapacağı mitinglerle desteklenmesi daha da etkili olur.
Seçim çalışmaları için bunca isabetli ve etkili yöntemler varken, eski yöntemlerle sürdürülen çalışmaları insanlar artık onaylamıyor.
Seçim bürolarında gün boyu oturmanın kime ne katkısı olacak. Köy köy, ev ev, kapı kapı dolaşmanın da suyu çıktı artık. Hane halkı birbirini uyarıyor zaten. Kim gelirse gelsin kırmayın onları “Ser Çava“ deyin, tamam deyin biz sizlerleyiz diyerek birbirlerini uyarıyorlar.
Bu seçimlerde herkesin seçim havası yoktur demesinin yegane sebebi, seçim çalışmalarının ve propagandalarında izlenen yol ve yöntemlerin güncellenmesi ve gerekliliği gerçeğidir.
YÜKSEL ÇİFTÇİ
- 01-01-2020 TARİHİ HASANKEYF, TARİH OLUYOR.
- 16-06-2018 ESKİ VE YENİ BAYRAMLAR
- 21-05-2018 CAMİİ, ÇOCUK VE ADAP
- 01-05-2018 EVLAT MÜRÜVVETİ
- 05-03-2018 “OBJEKTİF” OLABİLMEK
- 31-12-2017 BATMAN BİR EVLADINI KAYBETTİ
- 13-11-2016 BAĞBOZUMU SERÜVENİ
- 13-03-2016 Batman YGS Sınavında Trafikte Kaldı
- 03-03-2016 OBJEKTİF GAZETESİ 3 YAŞINDA
- 12-11-2015 Başkanlık Sistemi Muamması
- 12-10-2015 PETROL İŞ SENDİKASINDA GÖREV DEĞİŞİMİ
- 12-09-2015 İnşaat Sektörünün Nabzı
- 28-04-2015 Batı’da : ‘Çılgın Proje’ Doğu’da : ‘Çadır Savaşı ‘
- 25-12-2015 Kaytar Görev Başında
- 22-11-2015 Halkın İradesi Görmezlikten Gelinmemeli
- 10-10-2015 Ankara’da En Kara Gün
- 09-08-2015 Esnaf Zorda, Halk Kaçışta
- 30-06-2015 Zeki Seven Anısına
- 25-12-2015 KARNE HEYECANI
- 25-12-2015 SEÇİMİN ARDINDAN
- 25-12-2015 GELENEKLERİN GÜNCELLENMESİ - 2
- 25-12-2015 GELENEKLERİN GÜNCELLENMESİ 1
- 25-12-2015 SEÇİM ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
- 05-05-2015 OBJEKTİF GAZETESİ GÜNLÜK YAYINDA
- 15-10-2014 Barışın Olmadığı Yerde Özgürlüklerden Bahsedilemez
- 25-12-2015 DEMOKRASİ VE YARGININ BAĞIMSIZLIĞI ! O DA NE ?
- 13-09-2014 PKK, HİZBULLAH VE KARDEŞ KANI
- 05-05-2014 BAŞKANLARA ULAŞMAK MI ?
- 13-05-2014 SOMA'LI DEĞİL İNSAN OLMAK
- 25-05-2015 ÜÇ AYLARA GİRERKEN
- 20-04-2014 KUTLU DOĞUM HFTASI
- 23-06-2015 Mağlubu Olmayan Seçim
- 19-11-2015 SURİYELİ DRAMI
- 20-12-2015 SEÇİMİN SON HAFTASINA GİRERKEN
- 25-12-2015 ŞİDDET DEĞİL, HOŞGÖRÜ !
- 25-12-2015 GAZETECİLİKTE OBJEKTİF OLABİLMEK
Makaleler
Hava Durumu