PREMATÜRE BEBEKLER
DİLAN TUNÇ
‘Her yeni doğan bebek, yeni bir dünya demektir.’ demiş Barış MANÇO. Kim ister ki dünyasında bir sorun olsun ve sorunun çözümü olmasın. Evet prematüre doğumlar beraberinde birçok problemi getiren riskli doğumlardır. Ancak yapılacak bir şeyler her zaman vardır. Gelin bizde prematüre bir bebek için ne yapabiliriz bakalım.
Prematüre bebekleri gestasyon yaşına göre sınıflandırırsak:
24-31 Haftalık doğan: ileri derece prematüre
32-36 Haftalık doğan: orta derece prematüre
36-37 Haftalık doğan: sınırda prematüre
Prematüre bebekleri doğum ağırlıklarına göre sınıflandırırsak:
2500 gr altında doğan: LBW (Düşük Doğum Ağırlıklı)
1500 gr altında doğan: VLBW (Çok düşük Doğum Ağırlıklı)
1000 gr altında doğan: ELBW (Aşırı düşük Doğum Ağırlıklı)
Prematüre doğum neden olur?
Annenin yaşının <16 veya >35 olması, sık ve çoğul doğum, önceki doğumlarda prematüre öyküsü, malnütrisyon, uterus anomalileri, kronik hastalıklar (kalp, böbrek.), enfeksiyon, travma, hipertansiyon, proteinüri, ödem, sigara ve alkol, aşırı fiziksel aktivite, düşük sosyo-ekonomik düzey, çevresel nedenler, amnion sıvısının azlığı ya da fazlalığı, prematüre doğumun nedenleri arasında gösterilebilir.
Prematürelerin fiziksel özelliklerine baktığımız zaman: Başın gövdeye oranı büyüktür, fizyolojik bir hipotoni (düşük kas tonusu) vardır, fontanel geniş, göğüs duvarı yumuşak, karın gergindir, cilt ince, jelatinöz bir görünümdedir, deri altı yağ dokusu azdır, vücut yüzeyi tartıya oranla geniştir buna bağlı olarak prematürelerde ısı kaybı fazladır, ödem vardır, genital organlar az gelişmiştir, kulak kıkırdak yapısı yumuşak, kıvrım sayısı azdır, pigmentasyon gelişmemiştir, ayak tabanındaki enine çizgi ve bunlar arasındaki çukurluklar gelişmemiştir, kalp atışları hafif, yumuşak ve cansızdır, solunum kasları gelişmemiştir, göğüs kafesi içi negatif basınç düşük dolayısıyla solunum yetersizdir, sürekli uyku halindedir, emme refleksi azdır.
Prematüre bebeklerde bazı beslenme sorunları da görülmektedir: Zayıf emme ve yutma, küçük gastrik kapasiteye rağmen yüksek enerji gereksinmesi, aspirasyone yol açan zayıf gaz refleksleri, gastroözafagial reflü, besin emilimini etkileyen azalmış enzim salınımı, azalmış salgı, emilim ve safra asit havuzu, özellikle oral olarak beslenmiyorsa azalmış kolon hareketleri gibi sorunlar görülebilmektedir.
İşte tam da bu noktada diyetisyene düşen görev bebeğin doktoru ile birlikte hareket edip bebeğin sanki anne karnındaymış gibi büyümesine devam etmesini sağlamak, enfeksiyonlardan korumak ve vücut ısısının dengesini termoregülasyonunu sağlamaktır.
Prematürelerde en uygun besin anne sütüdür. Çünkü prematüre doğum yapan anneler bebeklerinin ağırlığına, gestasyon yaşlarına, böbrek solüt yüklerine uygun süt salgılarlar. Ayrıca anne sütünün alerjen etkisi yoktur, daha kolay tolere edilir, abdominal distansiyona neden olmaz, nekrozitan enterokolite (NEK) yol açmaz.
Zamanında doğum yapan annelerin sütü, küçük prematürelerin enerji, protein, sodyum, kalsiyum gereksinmelerini karşılayamaz. Prematüre doğum yapan annelerin sütü özellikle ilk 2 hafta içinde zamanında doğum yapan annelerin sütüne oranla daha fazla enerji sağlar. Prematüre ve zamanında doğum yapan annelerin sütleri arasındaki farklılık 1. aydan sonra ortadan kalkmaktadır.
Ancak anne süt salgılayamıyorsa ki bunun birden çok sebebi vardır, mamalar ile beslenebilir prematüre bebekler. Prematüre bebeklere için kullanılacak mamaların taurin ve karnitin içermesi, vitamin, mineral ve eser elementler uluslararası standartlar ve önerilere uygun olması, D,E,K vitaminleri ilave edilmesi, demir içeriği yüksek olması gerekmektedir. Prematürenin beslenme aralığı, miktarı, sayısı ağırlığına gör ayarlanmalıdır.
Her prematüre bebekte emme-yutma-solunum fonksiyonları gelişmiş olacak diye bir şey yoktur. Prematürenin gestasyon yaşına bağlı olarak bu fonksiyonlar gelişmemiş ve koordinasyonları sağlanmamış olabilir. Böyle durumlarda farklı beslenme yöntemleri uygulanabilmektedir. Bu yüzden doktorunuz ile birlikte çalışan bir diyetisyeniniz muhakkak olmalı bebeğinizin beslenmesi düzenlenmelidir.
Kendinize iyi davranın, sağlıkla kalın..
- 15-04-2018 SINAV DÖNEMİ BESLENME
- 09-04-2018 YÜKSELMEYE DEVAM EDEN BİR TREND : FONKSİYONEL GIDALAR
- 02-04-2018 Bağırsak, Beyin ve Koca Yağlı Göbek!
- 26-03-2018 ÇÖLYAK VE BESLENME
- 19-03-2018 YÜKSEK FRUKTOZLU MISIR ŞURUBU
- 11-03-2018 OBEZİTE TEDAVİSİNDE DOĞAL ÜRÜNLER
- 05-03-2018 SPOR VE BESLENME
- 26-02-2018 ÜLSER Mİ ?
- 12-02-2018 POLİKİSTİK OVER SENDROMU (PKOS) VE BESLENME ÖNERİLERİ
- 05-02-2018 CİLT SAĞLIĞI VE BESLENME
- 29-01-2018 ANTİ – STRES MİNERALİ ‘MAGNEZYUM’
- 22-01-2018 PREMATÜRE BEBEKLER
- 15-01-2018 DİYARE
- 08-01-2018 KANSER VE BESLENME
- 02-01-2018 YÜKSEK TANSİYON
- 24-12-2017 YA DİYET YA DİYABET
- 17-12-2017 TABAĞIMIZDAKİ RENKLER
- 11-12-2017 KİM ŞİŞMAN?
- 03-12-2017 BURDA NELER OLUYOR?
Makaleler
Hava Durumu